Sosyo Toplumsa Postüla
İlköğretimde elektrik elektronik olayları okunması içinde mutlaka bir alan kavramı edinmiş olmalıyız. En basit deyimle alan; içindeki yüklere sürekli bir kuvvet (özellik yansıması) uygulayarak, ona (yüke, olgu ve olaya) hareket veren bir yöneltmedir. Alan, manyetik ve elektrikse bir özellik belirmesidir.
Aslında alanın içi karşılıklı ve kesikli sürekli bir bağıntıdırlar. İşte totemizm de nesneldi olan bu alan yapının sosyal yapı içine yansıyan özel ve görece bir durum oluşuyla sosyal zaman akış şeklidir.
Benzerlik kullanımı ve benzerlik yansımasının görece özel olması totemizmin de kendi iç olaylarına devinme verdirir olasıyla bir kuplaj yansımadır. Ve devinmeye maruz kalan olayların insan öznelliğince ortaya konup, kaldırılabilmesi, değişikliklere uğraması ve kontrol edilir olabilmesi önemlidir.
Totem içi devinen ekseni sarımlayıcılar her bir öznel yapının egosuna dönen ya da her bir egoya dönecek sağlasana hizmet eder olmalıdırlar. Totemizmin yükleri (postülaları); inanç, dinler,büyü gelenek, görenek, hukuk, bilim, ideolojiler vs. gibidir.
İnsanın, sıkı sıkıya bağlı olduğu toplumsa bir yapısı vardır. İnsan toplum için değildi. Ama insan gelişmesi ile toplumsal yapıya ulaşabilmiş bir diyalektiktir. İnsanın; toplumsa devinir olmanın dışında, üreten bir hayatı yoktur. İnsan toplumsa hayatının dışında kalan bölümü de, toplum içinde ürettiğini tüketişleriyle yaşantı aştığı; epey bir kısmı kısmen özel hayat oluşuyla da, bir sosyal hayatı vardır.
Sosyal hayat yaşamın öznel oluşlarla anlam bulduğu alan oluşla; çok çok önemlidir. Ama şimdiki sosyal hayat; toplumsal hayatın üzerine bir inşa oluşla da, toplumsa hayata bağıntılı bir belirlenmedir de.
Postülalar totemizm alan içinin bir yük gibi olmanın ekseni, aideti devinme unsurudurlar. Totemizm bir alan süreç oluşla postülalara polarma gerilimi ve alan yönü eğim akışı verirdir. Totemizm, postülaları üzerinde bir yansıma ve özellik girişmeleri olacakla; parça olaylı görece durumların anlama ve anlatım biçimlerine dönüşürler.
Geçerli olan her bir anlatım; totemi parçalanışın özelliği olacakla beliren postülaları, o görece olanın tabu sak kuralıdırlar. Tabu değişmez. Postülalar değişmekle o tabu da kendiliğinden ortada, kalkar. Yani tabuyu kaldırıyorum diyerek o tabu durumu ortadan kaldıramazsınız.
Bu söylem, tıpkı ilaçla sıtmayı tedavi etmenizin, sivrisineği ortadan kaldıramaması gibidir. Sivrisinek (postüla) ortadan kalkarsa, sıtma (tabu) da ortadan kalkar. Sıtmaya vereceğiniz kinin, o kişi üzerindeki sıtma (tabu) etkisini ortadan kaldırır. Kişi üzerinde kalkan sıtma (tabu) sivrisineğe (postülaya) hiç bir şey yapamaz. Sivrisinek (postüla) durdukça, sıtma (tabu) da ortada duracaktır.
Postüla: bir gerçeklik olabileceği gibi öyle olmadığı halde öyle imiş gibi davrandıran ilkeleşişlerle ortaya konuşun kendisidir. Doğru olabileceği gibi yanlış ta olabilir. Ama o ilke sistemi devindirir. Bu devinme kendisine göre olmanın yol düzeltmelerini ve yol aksamalarını içerir bir sistem alan unsurudur.
Postülalar; sezgil postüla, deneysel postüla, görgün postüla ve varsayımsa (yanlışlıma doğrulanma oluşların) postülası oluşlarla, havidirler.
Totemizm postülaları içerir. Totemizm önce sosyal yapının devinme inşa alanı iken; şimdi toplumsa alanların da, nesne öznelce bir devinme ve inşa şeklidir. Şu halde totemizm sosyo-toplumsa alanın kendilerine göre zemin inşa hareketi oluşla, alana dek eylem itmesi verişle polarma gerilimi yaratan süredurum kazanımıdırlar. Alanın elektrikli ve manyetik oluşuyla, seçme ayıklamasını söylemiyorum bile.
Söz gelimi insanlığın; insan hakları kapsamında, totemi bir anlaması olan; "yaşama hakkı, en kutsal (dokunulmaz) haktır" demesinin kabul gören söz postülası vardır. Bu hem sosyal alanın, hem toplumsa alanın bir değer yargısı olan postüladırlar. Postülalar böylesi bir varsayım sal ve yancı bağıntılı bir anlamadırlar.
Yaşamın, dokunulmaz olması da; dokunulmaz olmaması da; bir olam durumdur. Yani, yaşamın dokunulur ya da dokunulmaz olması kendi ilişkin bağıntıları içinde ortaya çıkar. "Yaşama hakkı, en kutsal (dokunulmaz) haktır" derken size zarar veren bir mikro organizma durumu da yaşatmayacağınızın açık açık beliren bir durumdur.
Yine size olan bir tearuzu savuşturmak sizin en temel hakkınız olan bir postüladır. Saldırganı uyutarak, ondan kaçarak veya onu etkisiz kılarak; ya da o saldırganı öldürerek bertaraf etmek te, en tabi hakkınız oluşla; birinci postüla ile çelişir.
Yukarıda dendiği gibi postülalar bağıntısı içinde ve yol aksamalarına bağlı düzeltmelerle tutumlaşırlar. "Yaşama hakkı, en kutsal (dokunulmaz) haktır" deyişi çok genel ve sınırsız bir söylemdir. Oysa hayat bir organiğin diğer organiği yeme o organiği çevre edinme gibi bağıntılar üzerine devinen bir süreçtir.
Genel olan bir durum, görece olan durumların ayrıntısını belirleyemez. Yani genel durum, görece olan düzenlilikler üzerinde kesikli sürekli olmanın inisiyatifliyi içinde akar. Söz gelimi genel enerji görece durumlar içinde birden boşalmaz.
Enerji, görece durum üzerinde bir gecikme çevrimi ile yavaş ve kontrollü akarlar. Totem bu anlamda özel durumlar içi postülaların akışını ortaya koyar. Süreç iç ilişkileri olan fren ilişkileri de süreci kesikli, sınırlı ve sürekli yapar.
İşte bu gibi nedenlerle bizim ilk postülamız; aksamaya, yavaş akmaya ve gecikmeye başlayacaktır. Aksi halde böyle bir totemi alan olmasaydı; yaşama hakkının dokunulmaz olup olmadığını; kimse size söyleyemez olacaktı.
02.11.2012