Söylenilmemiş Sözler Krallığı

Havanın sıcaklaştığı zamanlardan yazıyorum sana ,mevsim yaz ile kış arası.Duygular kalkmaya başlamıştır karların altından.Yürekler ısınmaya başlamıştır sanki üşümeyecekmiş gibi. Kaçıncı umutsuzluktur bilinmez ama umutların da ne zaman geleceği kestirilemez.

Bazen uçurumun kenarıdır.Rüyadır,sestir ama son değildir. Geç değildir. Soyutta imkansız ama somutta imkanlıdır.

Sanki birgün ortaya çıkacakmış gibi beklemek... Ya da ilham düşmanı kalemle biraz kavga etmek
Konuları kestirememek.Manzumda mahkum olup nesirde intihar,belki de idam edilmek. Batan gemilerde bazen de gözüken son direk.Hiçbiri değil.Eskilerde de denildiği gibi'' Bana bir sen gerek.''

Kar değil,ateş değil,belki de bir sıcak toprak!


İlklerin bağlanmış temellerinde git sende biraz uğraş.Gelirse bir rüya, ya da misafir yakar çimentoyu döker ve sonra fark etmezsin; saplanmış ayağın ve mizahi bir buhran...

Başta güzel rüya gibidir,şımarık bir çocuk gibi.Sonra olursun soyut zamanın bir olgun bireyi. Bazen eşi olursun bir mute nikahı,bazen gaddar olursun onu boğasıca sinirli.Bazen şair olursun ses gibi narin ve nazik tavırlı.Sonunda halı çekilir altından.Yoksa bir anda koca bir uçurumun üstünde mi belirirsin ; bilmem ki , ne de olsa bu bir rüya!

Ey dostum, şimdi niye düşünür ve üşürsün? Yoksa düşüncelerinin fark edilmesinden mi korkarsın ?Korkma! Ben sana yardım ederim . Yeter ki sen al şu ilham düşmanı kalemi eline ve düşün , gizle onları süslü cümlelerle. Sözcüklerini mimik yap , süslerini de hareket.