Sözler Hayat Bulur

Sözcüklerle anlatılır dertler, paylaşılır neşe, düşüncelerden harekete geçer, hayat bulur sözler. Notalar ritim tutar bin bir çeşit bezenerek.
Gelişigüzel kullanmak sözcükleri, gelişi güzel yaşamaktır da aslında. Başıboş dizelenişi kelimelerin, serseri bir düzensizliğin ve karmaşanın da adresidir.
Bilge kişiler ilimleri kadar, az konuşmalarıyla da tanınırlar. Öğretinin o kadar içinde yaşarlar ki arada sırada dünyaya bakarlar ve iki çift laf ederler. Sonra bütün dünya o kelimeleri konuşmaya başlar. Enine bakarlar, boyuna bakarlar, şaşakalırlar.
Ne gökyüzünde, ne denizin diplerinde hayat ile ölüm arasında, geçmiş veya gelecek anında, bazen zor bir gerçeği çocukça, bazen de divanece açıklayıverirler.
Pek çok sözde vurgu yapılan sükûnet, düşüncenin dehlizlerinde yol alırken ara sıra gülümseyerek katılırlar hayata. Dile dökülmesinin ardından, gözlerimiz kadar yakın sessizliğin sesini sunabilmek için beklemektedir, dinlenesi bir anda.
Hepimiz için bir öğretmendir sessizlik. Sözün, düşüncenin sonra da satırların sahipleridirler. Eğer biz onların sahipleri olabilmişsek.
Bir söz cinayet işleyebilir. Savaş çıkarabilir, kargaşaya son, kavgalara barış, hastaya şifa, derde derman olabilir. Kim bilir belki de dünyayı değiştirebilir.
Bir sözcük çıkmaya görsün, yaydan fırlamış ok misali, daha da ileri gidersek sözcüklere dönüşmeden önce zihinlerde gezinir dururlarken oktan çıkmışlardır, üstelik hedef on ikiyi şaşamadan bulacaktır, hedefte kendinden başkası değilken.
Düşüncelere yön verebilmek sanatıdır ustanın. Altını doldurabilmektir öğrenmek, bakmasını bilebilmektir bir buluta ya da gözyaşına, tanıyabilmek belkide; acının adını koyabilmektir. Velhasıl gelişigüzel yan yana dizilmemesidir kelimelerin, gelişigüzel yaşanamayacak kadar kısa ömrün ve anlamsızlaştırılmaması hayatın, tüm haşmetine karşın.
Düşüncelerimize futbol veya cildimiz kadar zaman ayırmadan neler kaybettiğimizi fark edemeyiz. Sadece hayatın içerisinde sürüklenir gideriz. Bu yüzden düşüncelerimizden de sorumlu tutulduk belki. Farkındalığı yakalayabilmek ve özgürleşebilmek için uyarılıyoruz.
Şarkıları dinlerken sözlerin güzelini aramalıyız bence. Anlamsız , kışkırtıcı , küstahlıklarla dolu bazıları. Çoluk çocuğun dillerinde tekrarlanıp, duran ama onlara hiç yakışmayan, onları ifade etmeyen sözler. Rahmetli Barış Manço çocukları öksüz bıraktı, gitti sanki.
Papağanlar misali ezbere yaşantıları tekrarlıyoruz. Hatır sormalarımız dahi usulden, usulden dertleşmeler, şakalaşmalar. Disipline edemediğimiz ah şu düşünceler...
Adamın bir papağanı varmış, tüccarın masasının hemen yanında dururmuş. Gelen gidenlerin sohbetlerine tanık olur, duyduklarını tekrarlarmış. Bir gün tüccarın çok değer verdiği gaz lambasını masanın üzerine devirivermiş. Tüccar kızmış, o hışımla tuttuğu gibi papağanın o güzel rengârenk tüylerini yolmuş. Papağanın üzüntüden dili tutulmuş. Tüccar olaydan müteessir pişmanlıkla ah ile vahlar etmeye başlamış. Bir gün dükkân kapısının önünde gelen geçeni seyre daldıklarında
papağanın gözleri birden yoldan geçen kel adama takılmış. ?vaah vah sende mi gaz lambasını kırdın? demiş.

03 Ağustos 2009 3-4 dakika 2 denemesi var.
Beğenenler (1)
Yorumlar (4)
  • 15 yıl önce

    belki eleştirim biraz sert olacak ama sanki bir ortaokul ders kitabındaki bir metin okumuşum gibi geldi bana

  • 15 yıl önce

    belki eleştirim biraz sert olacak ama sanki orta okul ders kitaplarında yazılan bir metni okumuş gibi oldum

  • 15 yıl önce

    Söz güzel olmalı

    Konuşurken de dinlerken de

    Ama bunun için öz ün de güxel olması lazım galiba...

    Papagan hikayesi ayrıca güzeldi

    Tebrikler hanımefendi

  • 15 yıl önce

    Söz vardır ipten adam alır, Söz vardır, dara adam vurur. Söz vardır adamı adam eder. Söz vardır asi gönüle gen vurur.

                 Söz lakırtı değildir. Sözü insan kullanır. 

    Söz; Riyakar yüzde ömür söndürür Yiğit bir yürekte hayat kurtarır. Söz söylerken, tartmalı. Adam olana satmalı.

                     Ama bezirgan tezgahına düşmüş söz, lakırtı olmuş artık dillerde. Yapmacıklaşmış, riyakar yüzlerde. Meylere çerez gibi harcanır olmuş. ..

    Yürekten kutlarım. Candan söylenen kelâmı bezirgan tezgahına düşürmeyecek kadar açık ve net ifadelerinize içtenlikle katılıyorum. Papağan bağlantınıza da bayıldım.

    Sevgi ve saygılarımla,

    çetrefil.