Stagflasyona mı girdik

Hükumetin uygulamaları gerçeklerden yoksundur, ayakları havadadır!

Bir kere yerli değil, yabancı üretici ithalat yolu ile destekleniyor. Destek görmeyen yerli üretici ise üretimden düşüyor. Üreticimizin ürünü ya elinde kalıyor ya da maliyeti karşılamayan fiyat ve ithal ikameci politikalar ile gelir kaybına uğruyor ve her durumda zarar ediyor.

Toplum tepeden aşağıya lüks tüketime alıştırılmış ve de yönlendirilmiştir. En üst kademeye biri uçan saray onüç uçak, 4 helikopter, 51 milyon lira fiyatlı onlarca lüks araç, 13 saray, yazlıklar, yüzen saray, 4-6 minareli 26 bin kişilik camiler… lüks tüketim sayılmaz mı?

Okullarda kutlanan “Yerli Malları Haftası” / “Tutum Yatırım Türk Malları Haftası” bile kutlanmaz olmuştur. Kutlansa da anlamını yitirmiştir.

Toplumun tasarruf eğilimi törpülenmiştir. Tüm tasarruf araçlarına el konulmuş, halkın kıt kanaat birikimleri iç edilmiştir. Kitler, ülkenin gelir getiren varlıkları ya varlık fonuna aktarılmış, ya özelleştirilmiş, peşkeş çekilmiş, üretim ve/veya istihdam dışına çıkarılmış, denetimsiz bir duruma getirilmiştir.

Liyakatsiz yöneticiler eklinde zarar etmekte ve batma aşamasına getirilmiştir.

Üretici üretmeyi bırakmış, şehrin varoşlarında ucuz işçi durumuna getirilmiştir.

Tam anlamıyla bir emek sömürüsü söz konusu olup, artı değer bile sömürülür olmuştur..!

İhracatın %70-80’ i ithalata dayalıdır. Yerli üretim arttırılmazsa, ihracatın da çıkar yol olmadığı açıktır.

Ülke stagflasyona girmiştir.

Şimdilerde neler yapılıyorsa onların tam tersi uygulamalarla ama yeni yöneticilerle ülkenin düzlüğe çıkışı belki olasıdır. Bu da rahat bir yirmi yılın işi olacaktır. Bilim öne alınmazsa, orta çağ kuramları ile bir yerlere varmamız olası değildir.

Saygılarımla!