Şubat'ın Sisine Çarptım Yüreğimi
Klima başı sahte yazlardan çıkıp , şubatın sisine çarptım yüreğimi bu sabah .
Öylesine kararlıydım ki , elleri cebinde çocuk yüreğimi , salacaktım boş bir teneke kutunun peşine anlamsız tekmelerle .
Hırstan değil de çocukluktan , hani ; aylaklıktan , avarelikten ,sorumsuzluktan .
Soğuktu hava ve sisli ; tıpkı benim gibi
Biraz yürüdü sokak .
Elleri cebinde bir belediye , bir de mart karmaşasına takılmış kediler eşliğinde üşüdü yüreğim . Çabuk vazgeçtim.
Şubatın sisine çarptım yüreğimi bu sabah. Sanki her bir önceki geçen yılı özler olmuşum . Daha bir yorgunum her yeni yılda.
Yaşlanıyor muyum , yoksa bu şubat sisleri mi kedere sokuyor sinsice beni daha yolun yarısında.
Yaşamak için çalışmak mı ?
Çalışmak için yaşamak mı ?
Yürek dediğin sevmek için mi ?
Sevilmek için mi ?
Yada oluruna bırakmak için mi hayat . Şubatın bu soğuk sisli havası , gerekli belki de çiçeklenmek için bir ağaca .
Hayat kısa , kısa ders mi veriyor ömrümüze ; iklimleri boyunca.
Dünün sırmalı penceresinden baktığımızda , geçmiş geçecek olan ne varsa. Siyah önlük beyaz yaka , köşe kapmaca dolu bir çocukluk kendinden ağır bir çantayla .
Hayatın iç diye sunduğu şerbeti , akıtmışız sunaklar boyunca , kurban etmişiz büyümek için çocukluğu , heba ediyoruz şimdi de gençliği sanki ; yaşlanmanın durdurulmaz yolunda sataşmalarla ,kavgalarla gürültülerle, pişmanlıklarla.
Bir dağ evinde olmalı sanki yüreğim . Sıyrılıp şu koca şehirden ,iki odun atmalı çırıl bir şömineye . Dizlerimi bir posta emanet edip ,sallanan sandalyemde kitaplar boyunca demlenmiş çay tadı dudaklarımda.
Ahşabın kokusu , beyazın pırıltısıyla küçük bir çerçeveden sızmalı , akıp gitmeli zaman dalgın uyuyan bir kediye
Şubatın sisine çarptım yüreğimi bu sabah. İçimde eğitimsiz kara düzen bin bir plan. Olmamışlar , olmayanlar ,geç kalanlar vs. vs.
Emperyalist bir düşle ortağım şimdi ve katlediliyor hunharca zaman...
Dereyi aş tepeyi aş
Sonu yoktur dolaş dolaş
Günden güne yavaş yavaş
Aha geldim gidiyorum
(Ozan Arif)
Ama olmuyor azizim !.. Bir kaç şiir ile hüznü tadarsın sonra yürek yine kayar bu karmaşık düzene ,hissiz olursun akıp gidersin üzeri donmuş bir nehir gibi sessiz ve sakin
Kanarsın içten içe...
Gün gelir yürek dolusu sevda serdiğin insanların sahte olduğunu anlarsın ve o sisin için içinde kayboluverirsin aniden içten içe kanayarak
Çok güzeldi İbrahim bey
İçtenlikle kutluyorum ud83eudd20