Su'dan Düşünceye ve Düşünceden Eğitime
Doğa hakkında biraz düşünelim:
Yağmur olup yağan ve bardağımıza kadar dolan ,vücudumuzun %75’ini oluşturan su…
Gözümüzün %99’unu oluşturan su…
Ve bir zaman savaşını vereceğimiz söylenen su…
Bahar aylarında derelerde vıraklayan kurbağaların yaşamasını sağlayan su…
Ördeklerin,kuğuların ,balıkların vs. varlıkların olmazsa olmazı su…
Kimi zaman sevinç,kimi zaman keder gözyaşımız olan su…
Bilim adamlarının hidrojen ve oksijenin birleşiminden oluştuğunu söyledikleri su…
Evet hidrojen ve oksijenden oluşmaktadır ancak artık o ne hidrojendir ,ne oksijendir…Hepimizin bildiği sudur…
İçinde yaşadığımız dünyadaki tüm karışımlar artık kendisi değildir ve bize ya çok yararlı ya da çok zararlı bir oluşum olarak dönmektedirler. Şu durumda kaynaştığımız dostluklarımız, el becerilerimiz, icatlarımız da bir nevi karışımdırlar…
Bu karışımlar bazen "uçak" düşündürtmüş olabilir, bazen de "atom bombası" gibi zararlı bir oluşumu da düşündürtmüş olabilir.
Meselâ; televizyonun icadından sonra bilgisayarlar gündeme geldi…Şimdi de insanlık iki işlevi de taşıyan bilgisayarlı tvlerle uğraşıyor…
Sensör mü var?
Al sana sensörlü kapı…
Cep telefonuna bir büyüteç vb. bir aparat tak.
Al sana bir mikroskop.
Olamaz mı? Olur.
Bu birleşimler ne telefon,ne kapı,ne sadece büyüteçtir…
Ya dostluklarımız ?Aşık Veysel’i Aşık Veysel yapan dostlukları, hepimizin yaşantısına karışmış arkadaşlıklarımız, ailemiz ,öğretmenlerimiz ,doktorlarımız ,akrabalarımız, minik bir çocuğun gülümsemesini mısralara konduran şiirler, romanlar, hikayeler ! Bunlarsız biz biz olabilir miydik ?
Ya fikirlerin çarpışmasından oluşan icatlar…Bizleri düşündürten, yazdırtan fikirlerimiz…
Bir düşünür diyor ki : Zekâmız içinde bulunduğumuz kişilerin zekâlarının ortalamaları kadardır…
Zekâ , her ne kadar ölçülmesi zor bir oluşum ise de yukarıda bahsettiğim sözü düşününce lokomotif olmayınca nasıl tren gidemiyorsa; fikirlerin ilerlemesi için de düşüncelere ihtiyacımız vardır. Bu fikirlerin kimi çarpışır, kimi birbirini iter,kimi birbirini tamamlar vs vs.
“Düşündükçe varız” Var oldukça /var olmak için düşünmeliyiz. Fikirler başka fikirlerin ortaya çıkmasına olanak sağlar. Bu yüzden eğitimde kaynaştırma önemlidir. Bir şey öğretmek için değil; o çocuğun var olan birikimini birazcık da olsa ilerletmek için uğraşılması önemlidir. “Bireyi tanımak” demek onun sadece kişiliğini değil, bilgi birikimini ve neler yapabileceğini kestirmektir. Bu da ancak ,yine eğitimle olur.
Hea
20.03.2019 SAAT: 19:14