Şükr Resitalleri

Ağlayan bir gecenin yıldız düşümlerinde pencere kenarı panaromamdı... Süzülürken rahmet damlaları ay, ışığını savurur sonra hayali oratoryolar kurdururdu beynime. Her şeyin aslında ne kadar manidar olduğunu ilk o zamanlar anlamıştım.
Yağmurlu bir gündü, inzivaya çekilmiş tüm bulutlar adına ağlıyordu sema, gürültüsüyle melodram oluyordu şimşekler. Yalnızdım kendimce...
Kendini arayan adam çoktan bulmuştu benliğini Halit Ertuğrul nezdinde. Ben başlardaydım daha biraz da acemice.
Sorular sorgularla örtüşmüyordu ben mi cevap veremiyordum yoksa ya da zor muydu içe dönük hesaplaşmalar? Zaman büyüyordu, ben büyüyordum. Gün geceye hasretti ve vuslat ayrılıkla tanın kızardığı yerdi, en zifiri aydınlık katran kadar beyazdı o zamanlar. Sualsizdi hayat ?neden'ler yoktu ?nasıl'larda... Masallar vardı annemin anlattığı ve ninniler nenemden kalan...

-Uyusun da büyüsün ninni
...
Hep masallar dünyasında, karpuz çekirdeğinden bir kız olmayı bekledim sonra zaten hep mutlu son olurdu sevinirdim. Zaman geçti! Ne karpuz kırıldı ne de çekirdeğinden ben çıktım. Uyudum da büyüdüm, ansızın kendime geldim.
Cebelleşirken beynimde Big Bang patlamaları, Tevhide sarıldım, Darwin'e inat ilk yolculuğumdu zamana, maymunları sevecek kadar çocuktum daha, sonra ?nerede?'li soru tümcelerinin işgaline uğradım. Aradım sanki mekân tutarmışçasına, tutarsızca. Çocuktum ne bileyim, her şey maddeydi ,tutabileceğim kadar yakın ve hissedilebilir.Benim suçum yok tu ki sırf ?Ruhsar' diye bir dizinin etkisindeydi manevi ermişliğim, ölünce ruhum çıkacak ve yine ailemle yaşayacaktım.Her şey beyaz bir melek edasındaydı, bir parmak şaklatmasıyla göç ediyordu dünyadan diğer dünyaya, hoş diğer dünyayı çözümleyememiştim ya neyse...Çok parmak şaklatmışımdır.İşe yaramadığını anlamam biraz zaman aldı tabi..Bu yüzdendir ki bir daha bana yalan söyleyen televizyonu ve hayal dünyama farklı boyut getiren dizilerini sevemedim.
Zaman geçti...
Arayışım böyle doktrinler üzerine devam etti ve anladım ki ?O' her yerdeydi görebildiğim, dokunabildiğim, hissedebildiğim, var olan her şeyde...

-la
Ve kemanda ?Gecenin Hüznü' ilk notalarımdı. Yansımalarına vuruyordum damlaların, her dokunuş sızlatıyordu arşemi, biraz daha emindim kendimden biraz daha anlamlıydı hayat.
Yağmurlu bir gündü. Toprak kokan bir güne rahmet yağmurlarını eken ?O'na şükür resitalleri sunuyordum. İki avuç içi uzaklığı kadar yakındı dualarım ve ben kadar bendeydi ?O'.
Yalnız değildim biliyordum.

Zaman büyüyordu.
Ben büyüyordum...

17 Kasım 2009 2-3 dakika 1 denemesi var.
Beğenenler (1)
Yorumlar (1)
  • 15 yıl önce

    güzel bir konuyu çok güzel anlatmışsınız okunası düşünülesi bir eser en derin tebriklerimi gönderiyorum

    KUTLU/YORUM 👍👍👍👍👍👍