Şükür kavuşturana
Bu siteye geleli tam tamına on beş ay oldu. Siteye geliş amacım, okumaya olan açlığımı bastırmak, güzel yazılar ve şiirler okumaktı. Çünkü artık kitap almaya para yetiremez olmuştum. Uzunca bir süre yazıları ve şiirleri okudum ve okudukça, acaba ben de yazabilir miyim gibi düşünceler beyninde dans etmeye başlayınca, aklıma geleni yazmaya başladım.
O gün bu gündür yazıyorum ve yazdıklarımı siz değerli arkadaşlarımla paylaşıyorum. Sizin yazdıklarınızı büyük bir haz duyarak okuyorum. Bir gün yine sitede yazılar arasında sörf yaparken bir yazıyla karşılaştım ve yazıyı bir çırpıda okuyup bitirdim. Önce yazarın ismine bakmamıştım. Ben, genellikle yazı başlıklarına bakarak yazıları okuyordum. Yani dikkatimi çeken bir başlık arardım hep; ama o yazıyı görünce, yazarına hemen baktım.
Çünkü artık benim takip listeme girmişti ve ben onun yazılarını kaçırmak istemiyordum. Bana göre çok iyi bir yazardı. Sayfaya girince, ne okuduğumu kolayca anlayabiliyor, okuduğum yazının içine girerek, yazarla birlikte anlattığı yerlere ben de gidebiliyordum. İnanın bu harika bir duygu. Zaten siz değerli okurlar bu duyguyu biliyorsunuz.
Şimdi bana sorduğunuzu duyar gibi oluyorum. ?Kimdir bu yazar? ? evet, bu yazar sevgili dostum Mustafa Sakarya. Sevgili dostum diyorum ki, o gerçek bir dost, ben buna yürekten inanıyorum. Artık benim listemdeydi ve yazılarını hiç kaçırmadan okuyordum. Bir gün kitabı çıkacağını duydum ve heyecanla beklemeye başladım. Sanki benim kitabımdı çıkan.
Nihayet beklenen gün geldi ve arkadaşımızın kitabı çıkmıştı. Ben bütün kitapçıları dolaşmama rağmen, arkadaşımın kitabını bulamamıştım. Kendisinden de isteyemiyordum. Kendisinden istesem, benden para almayacağı gibi, birde kargo parası verecekti. Buna asla gönlüm razı olmazdı. Başka bir arkadaşımdan kitabı nereden bulabileceğimi sordum. Oda?kendisinden istesene.' Deyince, o kadarını ben de biliyorum, sen bana benim bilmediğim bir yöntem söyle ve kitaba en çabuk nasıl ulaşırım ondan haber ver dedim.
Arkadaşım nihayet beni anladı ve ?kitap yurdunda satılıyor.' Dedi. Ve bana adresi verdi. Adres aynen böyle, www.kitapyurdu.com Ben sevinçle bilgisayarımın başına oturup kitabı sipariş ettim. Kısa bir zaman zarfında kitabım adresime teslim edildi. Ben kitap yurdunun çalışma tekniğine öncelikle hayran oldum diyebilirim. Kitaba öyle güzel ambalaj yapmışlardı ki, hayran olmamak elde değildi. Kitap yağmurda kalsa bile kesinlikle ıslanmayacak, kesinlikle kıvrılıp yırtılmayacak gibiydi. Ambalajı sakladım. Çünkü çok harikaydı. Dilerim diğer kargo şirketlerine örnek olurlar.
Güzel ambalajı heyecanla açınca, hayranlığım ikiye katlandı. Arkadaşımız Mustafa Sakarya'nın, BİR YAZARIN DRAMI adlı kitabı ellerimdeydi ve nihayet kavuşmuştum. Bir an, şükür kavuşturana deyip kitabı incelemeye aldım. Kitap ne kalın, ne inceydi. Yazıları herkesin okuyabileceği büyüklükteydi ve sıkıcı değildi. Sonra kitabı açıp öyküleri okumaya başladım. Aslında okumak değil de, su gibi içtim desem yeridir. Öykünün birine başlayınca, kesinlikle bitirmeden bırakamıyorsunuz.
Hemen arkasından ikinci, üçüncü derken, kitabın nasıl bittiğinin farkına bile varamıyor insan. Ben bayıldım. Öncelikle, arkadaşımızın akıcı üslupla yazdığı öykülere, ikincisi, kitap yurdunun böyle yazarlara ve okuyanlara kolaylık sağlayıp tek elden kitaplara ulaşmamızı sağladığı için, üçüncüsü, kargo şirketi. Kitap yurdunun çalıştığı kargo şirketi çok iyi, buradan yetkililere seslenmek isterim ki, kesinlikle kargo şirketini değiştirmeyip, hep onunla çalışsınlar.
Ayrıca Mustafa kardeşimin büyük azmini ve başarısını, tekrar tekrar kutlarım. Yapacağım diyerek yola çıktı ve yaptı. Darısı, biz kitapsız yazarların başına... Artık ben de acele edip romanımı bitirsem iyi olacak. Daha fazla uzatırsam sonunu yazmaya ömrüm yetmeyecek gibi geliyor bana. Şaka bir yana, artık romanımı bitirmeye karar verdim. İnşallah Mustafa kardeşimin kitabı gibi güzel bir kitap çıkarmak bana ve diğer arkadaşlarıma da nasip olur.