Sükut Markalı Elbise

Boğazımda biriken kelimelerden boğulmak üzereyim. 'sükut' markalı elbisemi giydim. Çoğu insanada tavsiye ettim. Bence herkes biraz susmali. Ama ne kadar susmak istesekte olmuyor değil mi ? Ağzımızdan çıkan kelimelere hakim olamıyoruz.

Küçükken de böyleydim zaten hiç susmayı bilmezdim. Bütün hocalar şikayet ederdi. Şimdi ben insanları kime şikayet edeceğimi bilmiyorum ! Herseyi düşünen devlet 'susturma bakanlığı' diye bir bakanlık açılsa keşke ! Bir istihdam daha yaratmış olur insanımıza.

Bu atalarımızı çok seviyorum. Herşeye bir cevapları var. Mesela ' ağzı olan konuşuyor ' deyimi yüzyıllar öncede insanlar laklak yapıyormuş hala öyleler ki biz bu deyimi çoğunlukla kullanıyoruz. Sözde uygarlık seviyesinde ve medeniyete ulaştık. Yalan efendim ! Inanmayın bu lagalugaya ! Biz geriledik aslında. Hala yüzyıllar öncesınden kalma acıları , sevgileri yaşıyoruz 'aşk' haricinde ! Keza Mecnunun Leylanın sütun bacaklarına yazdığını düşünmüyorum şiirlerini.

Okullarda 'gereksiz konuşmama' eğitimide verilmeli. Bana hiç verilmedi ve eminim gereksiz yere çok konuşmuşumdur. Belkide hala konuşuyorumdur. Bakmayın bir kendimi suçladığıma aynadaki aksinize bakarsanız sizde bunu rahatlıkla farkedersiniz. Kaçınız başkalarının hayatları hakkında hiç konuşmadiniz ? Kaçıniz üstünüze vazife olmayan şeylere burnunuzu sokmadınız ? Kaçınız insanları yargılamadınız ? Kaçınız lafı gereksiz yere uzatmadinz ? Hiçbiriniz ! Bir günlüğüne hiç konuşmadan susabilirmisıniz ? Susamazsınız ! En kötü ihtimalle yazarsınız ve sustum dersiniz. Konuşmak ağızdan çıkan kelimeler değildir çoğu zaman kağıda dökülen kelimelerdir. Ve insan kelimenin gücünü kavrayıp ona göre konuştuğu zaman susmayı öğrenmiş demektir.

08 Eylül 2011 1-2 dakika 10 denemesi var.
Yorumlar