Takıntı / Sigara
Sigara, sağlığa zararlıdır ibaresine rağmen kullanılan, bıraktığını düşünenin bile aslında bırakmamış olduğu bir alışkanlık. Kimseye sigara içmesini tavsiye edecek değilim. İçenlerin de bırakması için bir çağrıda bulunabilirim. Zira kötü kokusu bile, bırakmak için yeterli bir neden. İçinde bulundurduğu zararlı maddeleri saymaya bile gerek duymuyorum.
Bu konu hiç mi, hiç açmak istemediğim bir konu ama bugün de böyle oldu. Sigaranın bir takıntı olduğu aşikâr ve sağlıklı bir yaşama asla izin vermez. Bunları yaşayan birisi olarak yazdığım bu satırlarda, belki de bir yüzleşmeye tanıklık ediyoruz.
Kullananların, yazdıklarımı okurken incinmeyecek oluşlarından emin olsam, bu konuda gerek psikolojik, gerek kişisel takıntı anlamında birçok test yapar, tahlil sonuçlarını da buradan paylaşırdım. Çünkü sigara bağımlılığından kurtulmak için her bir tahlile değeceğini düşünüyorum.
Hayatların ortasına kurulan izinsiz bir misafir gibi maalesef her yerde ve her zamanda bulunma gibi ayrıcalığa sahip olmuş bir takıntıdan bahsediyoruz. Kolay değil belki ama takıntılı insanların toplumlarda bazı sorunlar oluşturduğunu da unutmamak gerek.
Özellikle günümüz dünyasında sigara kullananlar için çember gittikçe daralmakta. Yaşamsal alanları kısıtlanmakla kalmıyor, can sıkıcı durumları da ortaya çıkarıyor. Birilerinin özgürlüğün başladığı noktada, başkaca özgürlükler sorgulanmakta. Herkes haklı tabi, kendi tarafınca, fakat burada işimiz hak aramak filan değil, lütfen yanlış anlaşılmasın.
Bu takıntıya sahip olan bireyler rahatsız oldukları bu takıntıdan kurtulmanın bir yolunu artık bulmalıdır. Bundan elli yıl önce kibarlık, zarafet, entelektüellik ibaresi olarak hayatlara girmiş olan bu takıntı, şimdilerde istenmeyen ve hoş görülmeyen bir alışkanlık konumunda.
Zamanın liderlerinin neredeyse tümü eski görüntü ve resimlerde bu takıntıyla karşımıza çıkmaktaydı. Eski zamanlardan kalma bu takıntının şimdilerde artık rafa kalkmış veya kaldırılması gerektiği konusunda sanırım hepimiz hemfikiriz.
En güzeli kullananlar için “kişisel eklenti” olan bu alışkanlığı, kullanmayanlar “yeni takıntı” edinmekten uzak dursunlar ve artık çevremizde en azından bu konularda huzursuzluk doğmasın.
Nereden çıktı bu takıntı ve sigara mevzusuna gelecek olursak. Kapı önünde sigara takıntısı olan bir kullanıcının dışarıda, içtiği sigara dumanının, içeride, içmeyenleri rahatsız etmesinden diye özetleyebilirim.
Yok, canım, dışarıda sigara içen ben değildim, ben öyle şeylere özen gösteren bir takıntılıyım! Gerekirse saatlerce içmeye biliyorum…
Bir ara takıntılarımı ben de gözden geçireceğim, yakındır.
Sağlıkla…
...:))))
Takıntılı biri olarak derim ki .
Çok güzel ve anlamlı bir yazı.
Bir de içki ile ilgili satırlar olsaydı güzel olurdu dedim içimden.
Çünkü ...sigara sağlıģa zararlı tabii .ama sigara ićerken ( toplum icinde degil kendi basına ) sarhos olup kimseye zarar vermez degil mi.. Kimse her nedense icki konusunda bu kadar duyarlı degil...
Mark Twain ''Sigarayı bırakmak dünyanın en kolay işlerinden ben elli kere bıraktım.'' demiş, tabi anlayanlar anlıyor 50 kere de yeniden başladığını... Çok şükür ki on sekiz sene oldu... Ben sigarayı bıraktığımda ki bir paket içerdim 4.5 Lira idi benim içtiğim şimdi olmuş yirmi küsur lira, bir paket de hanım içerdi, düşünün günde kırık lira ay da yapar 1200 lira gibi bir rakam yaklaşık, bir aylık mutfak masraf neredeyse, bir de sağlık tabi ki.. İçende ölmüş müş de içmeyen de ölmüşmüş teranelerini bir kenara bırakın, içen sağlıksız olarak yaşayıp ölüyor bir kere bunu da unutmayın. Keşke hiç başlamasaymışım dediğim de oldu illaki... Hiç kimseye tavsiye etmiyorum. En büyük tesellim çocuklarımın içmiyor olması... Kutluyorum Ozan Muhammed kardeşimi içtenlikle çok anlamlı bir yazı umalım ki bir kaç kişinin ruhuma ve yüreğine de dokunur...