Tanrı Ekspresi

İlk ana kucağında biner,tanrı ekspresine . Klasik kıyafetiyle ,''üryanlığını gizleyen'' bembeyaz kundağıyla...Nadirdir gülümseme , gelenekseldir feryat figan fani dünyanın fanisi olmak istememecesine...
0-6 yaş garına uğrar tren...
Artık bir ana kucağı ya da gözünden sakınan babanın nefesi yoktur baş ucunda , her anında aslında vardır ama şimdi sen olma yolunda ilerlemişsindir . Adımlarını kendin atar , kendin yürürsün adım atmak istememecesine kimi zaman olimpiyata katılmak istercesine bir nefeste koşarak...
Yalnız değilsindir...
Bu trende her yaş vagonu her dertlisi her mutlusu , zengini , fakiri her çeşidi vardır ayrım gözetmeksizin , tek bir gerçeği bilerek , parayla değil sırayla biletin kesilmesidir...Tüm canlılar upuzun ama sonu olmayan trende yolculuk halinde . Ülke ülke sayısını sayamayacağım koltuk , bekler durusun yolculukta ''azrail''görevlisi gelsin kessin biletini son durak ölüm seferine inmeye bir nefes kalmışken...
Genç olursun , tanrı ekspresini iyice kavrarsın , okursun okumazsın , iyi olur kötüyü anlar , kötü olur iyi kavrarsın , çoğu zaman elindekileri kaybedersin kimi zaman kazanırsın bazen nedenli bazen nedensizce....Keşkeler yakanı bırakmaz . Kimliğin göz yaşın ve mutluluğundur...Benliğine kazınırken , bir bakarsın çevrende eş dost seni sarmalar hayatı anılarla sorgularsın bazen iyikilerle bazense lanetlerle...Tanrı ekspresi saniye de durmaz , ilerler , senin soluk alışınla eş değerdedir sanki....
Yaş kemale erer...

Bakarsın ardına bıraktığın hayat düş olmuştur gidenlerin ardından...Kimi zaman atlamak istersin ekspresten , kimi zaman ürkek şekilde mıhlarsın kendini....

Eee son durağa yaklaşırsın an ve an....

Demiştim ya biletler kesilir sırayla , öne geçmek istersin geçemezsin belki de zorla torpil , ölüm sıranı satmakla olur sanırsın... Hani bir ananın evladının yanına gitmesini istemesi gibi ama olmaz sırayladır her koltuğun inişi...Gelir uzaktan''AZRAİL'' çoğu zaman 0-6 vagonuna uğrar , keser bileti...Kimi zaman gençliğinin henüz baharında tam da aşık olur severken , ya da bir bakarsın 30'lar vagonunda herşey yolunda yaşamak isterken delicesine....Görevlide bahane çoktur hani...
Amacı bir an önce kesmektir hak katına bileti . Kimi zaman 20'li vagonda kimi zaman 45'lerde kimi zaman 60'ında ve kimi zamansa 60 üstü vagonlarda...
Acı tebessüm oluşur yüzünde bakakalırsın hem ardındakilere hem görevli azrail beye...
Yaklaşır azrail sana tanrı ekspresi son durak...''21''nolu fani hadi şimdi ekspresten inip bin Hakk'ın atına....
Bellidir ilk seferinde de son seferinde de kıyafetin üryan haline hediyedir ilk kundağın sonra kefenin...İnmek istemezsin tanrı ekspresinden devam etsin istersin inadına yaşamak tutunursun koltuğuna artık çok geçtir Azrail Bey karşında...Yapacak bir şey yoktıur neslin ezelden gelse de hiçbiri uğramamşıtır bu trenle ebediyete...
Azrail keser benliğine kiralık ruhunun biletini inersin tanrı ekspresinden ....

Üzerinde sadece beyaz kefenin ne sevdiklerin yanındadır ne sevenlerin ne kopamadığın hayalallerin sahip olduğun nesnelerin...

Binersin hakkın atına beklersin bir dua...Ardından sonsuz Hakkın'n katına dönüşü olmayan tek seferlik ahiret durağına...

14 Haziran 2011 2-3 dakika 7 denemesi var.
Beğenenler (3)
Yorumlar (1)
  • 14 yıl önce

    Biliyor musunuz ? Ay olmasa dünya dengesi alt üst olurmuş. Ne med..ne cezir..Bugünkü dönüşünün iki misli hızla fırfır eder dururmuş hattı seferinden alıştığımız hayat. Günlerin gecelerin aklı fikri allak bullak olurmuş...yıllarca süren buzul iklimleri..yıllarca kavrulan çöller ..iflahı sökülürmüş ay güzeli masal dengemiz gecelerimizi süslemese gökte. Ölüm...bütün çağrıştırdığı kavram dengeleri içinde belletse belletse herşeyin başı ve sonu olan ADALET'li olma değerliliğini belletir ve öğretirdi insana. Yani öğretmeliydi. Bunun için koskoca bir hayatı vardı insanın. Sıfır mı çekti. Eyvah ki ne eyvah. Güzel yazıya sevgiyle.