Tarihin Semboller Dünyası 1

Sembolizm, değiştirici dönüştürücü oluşla; bir veri taşınmasının üzerlerine bindirildiği anlama ve anlatımların bütünlüğüdür. İm sel veriye karşılık gelen ses, söz, yazı, çizi, yontu, dalga gibi şekilsel karakterler ya da karakterler manzume, bütünlüğüdürler. Semboller, taşıma, taşınma, kodlanmayı (anlamı-manayı) içerirler.

Sembolizm bu haliyle imiyle bir taşıyıcı şekildirler. Dalga salınımları, resim, şekil gibi belirimleriyle birlikte bencillik eğilimlerimiz de hep bu türden sembollerle ilietişmedirler. Yeme eğiliminizin kodları ne elmadır, ne elma biçimlidirler. Ama yenen şey elmadır , köktür, ottur vs. Yine bu taşıyıcı dalgalarla modüle edilene doğru anlam verişle o şeye yönelici okumalarınız; okunmuş olanın girişilmesine dönüşen bir iletişimdirler. Sözgelimi, bu bağlamda; dört kollu bir insan figürü sembolizmini, ele alalım.

Çoklukta Teklik

Dört kollu insan figürü, şekil olarak; doğadaki kendi benzerliklerden bir anlam ve somutluğun taklidi oluşla bir im taşıyıcıdır. İnsan gibi bir canlının şeklini temsilen soyutlama ile dört ya da elli kol gibi bir anlam yüklenmesinin im sel izafiliğini taşırlar. Taşıyıcı olan bu sembol, en temel bağıntıyı esas alışla, anlam yüklenmesinin kodlanmasıdırlar (izafiliğidirler).

Doğada bilinen somutluk, iki kollu bir insan figürüdür. Erken dönem içindeki totem grup; kendi grup tüzelliğini teklik olarak ve kendi tekliğini de grup tüzelliği olarak algılıyordu. Bu nedenle biri hepsi içindi; hepsi ,de; biri içindi. Bu nedenle birine olan bir dış müdahale hepsine yapılmış bir müdahale oluşla karşılanıyordu. Yine grup üyelerine olan bir eza, cefa ya da sefa; kendisine olmuşla eza, cefa ya da sefanın sevincine dönüşüyordu. Zaten buna mahkûmdu.

Yani grup çokluğu kişiye, kendi gibi oluşla bir tekillik olarak yansıyordu. Yine kendi tekliğini de bir grup çokluğu olaraktan anlamaktaydılar. Bu açıkça teklikte, çokluğu; çoklukta, tekliği sezişti. Tekliği soyut olarak çokluğa götürme; çokluğu da soyut olarak tekliğe götürebilme, hem bir sembolizmdir, hem de bir soyutlama yetisidirler.

Erken dönem de bir totem aitti üyemiz; grup tüzelliğiyle bir kişi olarak hem kendi tekilliğini öğrenmiş olmaktadır. Hem de kendi tekilliğinde çokluğun bilincine varmıştır. Grup tüzelliğinin kendisini koruyup doyurması gibi. Tekil olarak korunup, doyar iken; doyma ve korunma gibi bencillik kodlarına hitap eden sağlanmalar; grup çokluğunun var olmasının minnetini içine sindirmektedir.

Kendi tekilliğinde grubunun yararını görmüştür. Ormanı yaşat ki, orman halkı yaşasın kabili; kendi çabalarının salt kendisine değil de grubuna olduğunu, önce elde ettiklerini ve elinden geleni kendi grubuna götürülmesi gerektiğini hıfz etmiştir. Eş deyişle: kendi yararında (tekilliğinde) grubu; grup yararında (çokluğu olan bütünde) kendisini görmüştür.

Sürecek

27 Aralık 2013 2-3 dakika 1084 denemesi var.
Yorumlar