Tartışma ya da tartışmama
Tartışma ya da tartışmama
?Eskiden saf bir yanım vardı. İnsanların düşüncelerini sağlam kanıtlarla değiştirebileceğimi sanırdım.
Meğerse onlar, düşünce saydıklarım, bir inançmış, bir dogmaymış!.. Bu yüzden çoktandır düşüncemi söylemekle yetiniyorum. Zorunlu tartışmaya girersem, selamı sabahı kesecek bir dil kullanmıyorum.?
Bir arkadaşla tartışıyorduk. Derken başka biri geldi tartışmaya katıldı. Çok ters, çok yanlış bir düşünceyi savunuyordu. Gerçekdışı bir konuda direndikçe direniyordu. Ben bak kitaba, bak ansiklopedilere, gerçeği gör diyordum. Hayır, o büsbütün ateşleniyor, dediğim dedik kafasında.
Konu da önemlidir, ama tartışmayı bilmek, karşılıklı saygıyla o konuyu görüşmek, tartışmak daha önemlidir. İllede karşındakine doğruyu öğretmeye kalkmak, boş bir çabadır.
Marcus Aurelius, ?Anlaşamadığımız konu önemli değildir. Önemli olan o konuyu sağlıklı tartışıp tartışamadığımızdır? der.
Ne yapmalı, hiç tartışmamalı mı? Yanlışı düzeltmeye, doğruyu öğretmeye kalkışmamalı mı?
Platon, ?Akılca ve ruhça zayıf olanlara tartışmayı yasak etmeli? diyor ve ekliyor: ?Doğru dürüst adım atıp yürümesini bilmeyen bir insanla gerçeği aramaya çıkmanın anlamı var mı??