Telefon
Telefon
Rüyalarını,hayallerini ve hislerini dalgalandırabilecek bir ortam bulmuştu nihâyet.Tüm düşüncelerini soyunarak o yerin bağrına bırakıverdi kendini.Kuşlarla,böceklerle,çiçeklerle haşır neşir oluverdi.Gönlü bir anka kuşunun kanadına takılarak masal ülkelerine uçtu.Bir gül oluverip bülbülleri dinledi.Bir uğur böceği konuverdi kafasına.Beynini musikiyle doldurdu.Aydınlık sabahlar yakındı...
Sonra bir telefon çaldı...
Ben telefondaki sesin verdiği haberin yıllar sonrasındaki yansımasıyım sadece.Gözleri karayı gözleyen yolcular gibiyim.Geceden beri ,saba yelinin getireceğini umut ettiğim selamını bekliyorum. Telefon çaldığında kaldırdığım ahize her seferinde canavar olup yutuveriyor beni.İçimdeki heyecanın verdiği korkular kanlı rüyalar gibi dikiliyor karşıma.Nerdesin hayata tutunduğum dalım?Seni dört gözle özlüyorum.
Biliyorum güneş doğacak yine karlı dağların arkasından.Güzelim yüreklere sevgi doğacak.Baharlar akacak yerlere.Kırlar beyaz papatyalarla dolacak.Sensiz olacak onca olaylar ve yıllar geçip duracak.Damarlar hep seni soracak.Gözler resimlerde kalacak.İnsan işte belki bir an daha yaşayacak.Bir gün sonuç kesin olacak.Ölüm, bir gülistanda ,güller arasından yeniden doğacak.
Sen uzak iklimlerdesin şimdi.Masum ve beyaz bir martının saflığıyla uçuyorsun.
Bir tuba ağacının en yüksek dalında dinlenmeye ne dersin?
Allah ne muradın varsa versin...
K A S I M-1993/S A M S U N