Tır Uzun Yol Uzun
'Bizi anlatan yazılar / şiirler henüz yazılmadı'
Uzun ince bir yolda gidiyorum gündüz gece dedikleri tam da bu olsa gerek... Git git bitmez olur, kara yolu dedikleri türkülerde... Sabrı kuşanmaktır; uzun yol, uzun varılacak yolda... Yine aç kapıyı at kendini direksiyon başına ailenle yaşadığın yarım kalanları çekmecene koy tâ ki bir sonraki gelişine...Ya nasip, deyişine kadar...
Ya bismillah kontağı bir umutla çevir, yarım kalan türkü çalmaya başlasın 'Yarın kalan hayat var ya..' Kapıda bekleyenlerin bakışlarını dikiz aynadan karşılık versen de üzülmemek için ne kadar olgunluğuna dirensen de camdan son bakışını, tebessümünü el sallayarak gönder eş ve çocuklarına... Bir buse rüzgâra kat gönder, bekleyenlere içten içe gözyaşı döken can yerine...
Biriken gözyaşının ilk damlasını camdan aşağı akıt, bir umutla bas gaza şoförüm.
Taşlı yollardan yavaş yavaş günlerce göremediğin amcalara teyzelere selam ver, çocukluğun topraklarına kesik kesik bak tertiplerine, korna çalarak gördüğün tüm insanlara selam gönder. Köyün son çıkış virajını ağaçların kokusunu içine çekerek koyul seni götüren ince uzun yola...Kolay mıdır bitmeyen yollara girmek km geçmek? Km tabelalarını sayarak yol almak...TIR ve sen günlerce saatlerce yol almak hem de araçta taşıdığın onca yük ve sorumluluğu üstüne almışken...
Yol uzun olur, yük ağır tırmanırsın en dik yokuşları yavaşça...Virajları en geniş şekilde dönüp bir sonraki virajın hesaplamasını yaparsın inersin karlı dağlı yollardan kayıpsız şekilde basarsın gaza vites değiştirsin yol boyunca...Bir mola verene kadar eller direksiyonda gözler aynalarda....Takılır eskiyen resme ve yazılan nota...Hükümranlık devam eder bir sonra durulacak mola yerinde...
TIR gider, yol biter taşınan sabırda... Şoför mahallindeki yaşam tarzı yansımıştır araçların arkalarına yazılan italik yazılarla mesajlar verilmeye çalışılmıştır, yanından geçmek isteyenlere kendini kendi si gibi hissedenlere... Aynalar, gözlerin dünyası olur bir sağa bir sola sıralı bakışlarda dokunur radyonun sesine yanık türkülerden, yüreğe dokunuşlu arabekse en iyi ses ve yorumlarıyla çekilir elde olan işlemeli oltu taşı tesbihi ile...
Yollar aşılır; yeni yollara girilir, varılır köprülerden sınırlara şehrin kalabalığına uğramadan çevre yolundan ahenkle yola devam eder, bereketin dönen tekerleği daracık yollar dar gelir, sıkılır şehrin cazibesine, hareketine... Geniş açılar çizemez toprağa ve kavşağa... Dış dünya içerde yaşanır, özlemleri ve hasretleri direksiyon başı yaşam yeri olur moladan molaya...
Şehirler aşılır, ülkelere varılır vatan toprağından son çıkış kapısından aileden uzak ülke sınırına taşar vatan hasreti alır elin ülkesinde gittikçe geri dönmek ister gaza basan ayak direksiyon çeviren el ve yürek... Ne de olsa elin memleketi kapalı alanla içleri daralır her gittiği yabancı yerde...Her gidilen yol gittiği gibi dönülür... Uzun TIR da yükler taşınır güvenle yorgunluklar yükü telim edildiğinde giderilir yapılan köy domatesli menemende... İçilen demli çayda keyf yapılır, araç yanı başında. Koyulur başka bir emek peşinde gece ve gündüz demeden uzun TIR la uzun yollarda emekle pişen ekmek taşınır bir sonraki şehre...
Sizi anlatan yazılar yazmaya başlandı. Şiirleri de şairler yazacak bir sonraki sayfada... Bileği kuvvetli direksiyon başındakiler de bir gün yazılanları okuyacaktır. Bir molada veya bir varışta...