Toplum 1
Şartlanmış ve sınırlanmış bir mantık kalıbı ile algılayıp yargılamaktayız. Bu nedenle blokajlayan, zorluk çıkaran bir öğrenme koşulu içindeyiz. Bir iki bölüm sonra zorlanan bir anlama ve anlatma olacağını sandığım bölümler nedeniyle bu seriyi birer Word sayfası olukla yayınlayacağım.
İnsan çevresinin ürünüdür. Yani hayat doğal ve organik oluşumlu özne sistemin ürünüdür. İnsan organik bir özne nesnellik, kolektif bir özne sosyallik ve üstel çarpanla kolektif bir özne toplumsaldı.
Bana göre insanın insanlığı önce tüm diğer sosyal hayatlar gibi sosyal zekâyla belirimdi. Sonra da kolektif ile üreten toplumsal zekâydı. Zaten insan insanlığını üreten, ittifak eden kolektif zekâ içinde elde etmişti. Değilse ben insanım diye peyda olmamıştı.
İnsan neden sonra sağlatan ilişkilerle totem yapı içinde oldu. Sonra üreten ve sağlatan ilişkiyle, toplum içinde olduğuna göre şimdiki insan " tarihseldi. Ve sosyo-toplum denen sosyo toplumsa sentezli bir sistemin" ürünüdür.
İnsanın zekâ yaşı içinde olunan topluma bağlı olarak; kullandığı kolektif birim zamanlı bilgi ile ve bu bilgiyi işleyen, kategorize eden kişisi kapasite ile bağıntılıdır.
Toplum; fizik, kimya, biyoloji ve sosyoloji yasalarıyla anlaşılır ve bilinir. Fakat toplumu açıklama işi fizikle, biyolojiyle, kimyayla, sosyolojiyle olanaklı değildir. Toplum ancak üreten ilişkilerle açıklanır.
Üreten ilişkiler insan odaklı veya insan merkezli fizik kimya ve sosyoloji olmakla çevreye doğrudur. Ama üreten ilişkinin kendisi ne fiziktir. Ne kimyadır. Ne sosyolojidir.
Başlı başına asla kişilerle olmayan kişilerin ortaklaşan kolektif yapısıyla, kişi dışında oluşmakla kişilere imajı yansıyan üstel çarpanla kolektif anlak alırdır (zekâdır). Kişisi beyin toplacı olmanın ötesindedir.
Bir çapayla, bir tırmıkla, bir kazmayla insanı bir arada giriştiren özne nesnel güç; üreten kolektif ilişkili güçtür. "Alet işler el övünür” dedirten anlam özne nesnel girişmeyle yine üreten kolektif ilişkili güçtür.
Anlam ilişkisi olarak kolektif anlak alırda (zekâda) ve kolektife ait deneyde, olanlarla; atom ve atom üstü durumlarla dünyamızda olanlar vardı. İnsan dışındaki organiklerin ne zekâsında ne düşüncesinde ne de deneysel gerçekliklerinde kuantum dünya yoktur.
Zaten insandaki kuantum dünya da kişisi deneyli, kişisi anlak alırla bir dünya olmayıp; kolektif zekâlı kolektif anlak alırla, kişisi kapasite kullanımıydı. Kuantum dünyada frekansa, spine ve spin yönüne bağlı belirmelerle bir renk yükü vardı. Bunlar üssü durumlu kuantum düzey ve düzlem ilişkileridir.
İyon atom düzeyli parçacık yük devinmesiydi. İyon devinmesi moleküler devinmeye dönüşmekle türlü nesne ve organiklerin düzey düzlem ilişkilerine olanak durumlar ortaya çıktılar. Yani başlangıçta ne organikler olasıdır. Ne moleküler organiğin “ben diyen özne bilinci” vardı.
Yazılarınızı ilgiyle takip ediyorum, sağlıkla...