Totemi Anlama İçinde Alan Ve Gerilim İlişkisi
Her durumun bir akış eğilim gücü ve potansiyeli vardır. Bunu sağa, sola ve oturduğu zemine doğru bir basınç özelliği gibi de yansırlar. Böyle durum, bir durumla karşılaştı mı, karşılaşan durumların birbirine olan olası engellerinden ötürü ve kendilerindeki güç farklarından ötürü, aralarında bir gerilim alanı oluşurlar. Oluşan bu gerilim, durumlardan birinin tek yanında oluşa bileceği gibi karşılıklı da olabilir.
Avı ile karşılaşan aslan; kendi üzerinde hem bir haz heyecan gerilimini, hem de avı elinde kaçıracak olmanın gerilimini oluşturur. Av konumunda olan durumumuz da; korku, can kaygısı ve kurtulmanın stresti (gerilim) süreçlerini yaşayacaktır.
Aslan üzerindeki birleşke stres eğilimi ava doğru seğirtmenin eylemselliğini başlatacaktır. Ava dek av üzerindeki stres gerilimi de, avın aslandan uzaklaşma davranışını sergileyecektir. Alanın yönü her iki stresi oluşumu süreçleyecek niteliktedir.
Durumların dıştaki alan etkisi ile durumun kendi iç düzenli alan etki bileşimleri olan bileşke kuvveti; birbirine eklenir yönde ise akış hızlanır. Akışa zıt olan gerilimler karşılaşmasında , her bir gerilim kendi doğrultusunda bu engeli (gerilimi) aşmak ister. Dirençler oluşur. Süreç aksar (firen etkisi) olacaktır.
Bir insan, başka bir insanla karşılaştığında ya da bir insan sosyal yapı veya toplumsal yapısı ile yüz yüze karşılaştığında; kişi ister istemez kendisi ile karşılaşma durumu arasında bir gerilim alanı oluşturur. Ha keza insan doğa ilişkisi de, yine bir gerilim ilişkisidir.
Söz gelimi çevrede duyulan bir ses kişide bir korku gerilimi oluşturur. Yine bu ses kişide bir tehdit edilme gerilimi (stresi) doğurur. Ya da o ses kişimizin imdadına yetişen duygu enginliğince bir gerilim heyecanını ortaya koyar vs.
Yine doğada olan daldaki bir elmayı almak isteyen insan proto tip durumla; daldaki elma konumunun arasında tek yanlı bir gerilim alanı oluşur. Kişinin açlığı elmayı yeme eylemine dönüşür. Elmayı yeme eylemi, elmayı ele geçirmekle ancak olası olacaktır.
Elmayı ele geçirmek isteyen kişi; gerek boyunun meyveye yetmemesinden rahatsızlıkla, gerek ağaca çıkamamaktan ötürü, bir türlü elmayı alamamakla; elmayı elde etme akış eğilimi, büyük bir engelle karşılaşacaktır. Böylece kişi, bir hayli, iyice bir gerilim içine girecektir.
Eğer başarabilirse kişimiz, taşlama yoluyla; ya da sırıkla vuraraktan o meyveyi dalında düşürerek elde edebilecektir. Bu kez de gerilim en az düzeyine inecektir. Kişi hiç bir zaman gerilimden (heyecandan) kurtulamaz. Gerilimi düşük olan egonun tepki ve refleksleri de zayıftır.
Kişiler(egolar)iç ve dış ilişkileriyle kayıtlıdır. Yiyecek bulamamanın açlığıyla kayıtlıdırlar (gerilimlidirler). Korkularıyla, tehditlerle kayıtlıdırlar. Işıkla, karanlıkla; sıcakla, soğukla; sessizlikle, ani sesle vs. hepten gerilimlidirler (kayıtlıdırlar).
Egonun kayıtlı oluşları yüzünden kişi daima çevresine karşı ürkektir temkinlidir. Kişi çevre içine tedbirli ve temkinli oluşla, çevresini dinleyen ve çevresini kollayan bir dikkatle; kimi kez de alarm durumlu bir gerilim içindedir. Bu haller, kişilerin her an gerilimli olmasının ana nedenidirler.
Karşı karşıya gelen iki insan; birbirini görmekten müşerrefe olsalar da, aralarında bir gerilim oluşur. En azından birbirlerine karşı ölçülü olma, saygılı olma, birbirine karşı belli sınırlar içinde olma zorundadır. Bu gerekmeler bile, taraflarda dikkatli olmanın, pot kırmamanın, gerilmesini ortaya koyacaktır.
Gerilimli bir karşılaşmada; selamlaşmak, hal hatır sormak; gerilimi minimize eder. Minimize gerilim de güvenli, rahat ve istikrarlı bir hal akışıdır. Yani gerilim saygı, sevgi rezonansı üzerinde stabilize olur. Unutmayın ki, siz bir totem alan içindesiniz. Gerilimlerinizde bu totemi alan içinde oluşmaktadır.
Totem alan; gerilen, eşikleri yükselen bu aşamalara, alan yönünde katkı verir. Bizdeki gerekmelerin karşılanması yönüne, alan yönü diyoruz. Alan yönünüzdeki her bir aksamalar ve firen etkisiyle oluşan direnç; alan içindeki (bizdeki) mevcut gerilimi aşmak içindir. Bu direnç çoğu kez siz, meşruiyet içinde olduğunuz sürece; olduğundan daha zayıf oluşla, ihmal edilir ve o işin gerçekleşmesi için olan kural ya da kaidedirler.
Burada size etkiyen alan kuvveti; sosyo-toplumsa yapının meşruiyetlikleri ve olumlamaları olan totem alanın tabularıdırlar. Söz gelimi ürettiğiniz cep telefonu, toplumsal normlara göre oluşla, sizin üretim yapmanızdan yana olan kolaylıklarla (alan yönüyle) akacaktır.
Ürettiğiniz telefon hemen ekmeğe, elbiseye vs. dönüşmez. Bir takas ve transferlere çevrildikten sonra ancak sizin temel tüketim ilişkilerinize dönüşür.
Böylelikle totem alan içindeki sağlanışlar biraz gecikir olmanın sosyo-toplumsa çevrimleri üzerinde az biraz gecikerekten (aksayacakla-engel ve gerilim kaidelerden sonra) size döner. Görülüyor ki totem ve totemi alan böylesine bir hayatiyettir.
Totemi, amuletleri (muska-ikon, dövme, giyim renk gibi işaret oluşla) boynunda taşıyan insan, aslında kendi egosunun (var olmasını sürdürmenin) yol haritasını boynunda taşımaktadır.
Benliğimiz nasıl kendi seçme ayıklamasını, haz ve elem duygusu üzerinde kritiğe ederek, gerilim alanı oluşturursa; yine benliğimizin hazcı olan dıştan karşılanmaları da; apaçık bir gerilim durumudurlar.