Tragedya Komplosu

Merhaba Joseph Kırık bir testinin ağlayan yanından su içiyorum. Mitolojik bir günün kapanışı oluyor sekteye uğramış sözcüklerin. Sen sırtına saplanan ojeli tırnakların bahtiyarı, ben zamanın kumdan kalesine savaş açmış yalancı bahar ihtiyarı. Kafatasımda ölümcül bir iyileşme. Hadi şeref duyalım haddini aşan gitmelerden ve şuraya bir barok hüznü bırakalım bilmem kaç bin yıllık geçmişimizden.. ulu orta sevmelerin kadar çağdaş bir aldatma silsilesi doğuyor sabahlarıma. Ah medenî rivayetin âh bedenini teşhir eden arzulu sirayetin son esiri değilken ben Dünya'nın çıkan bütün çivilerini çakıyorsun benliğime tek söz etmeden.. 


Eski bir kült gibi kutsanmış, anlatmaktan yıpranmış, inanmaktan aşınmış gözlerine bir isim bulmak için geceyi bekledim Joseph. Bazı tarihler mitlerin, efsanelerin ve hatta takvimlerin depremi oluyor. Otello gibi uyarlanmış olmaktan bıktım artık. Ben çalar saat değildim ki Joseph. Sen de Boit olmak istemezdin. Yazdıklarım da tekzip olmasındı. Kapanan perdenin ardından sesini duyurmak bir sonraya hazırlık yapmak için kimse bağırmaz. Bazı gerçekler üstü kapalı yanılsama. Gözlerini açarsın ve sahne Shakespeare'den kalma alıntılama olur. Gözlerin Joseph kirpiğini düşürmüş öpülmekten. Ayrılık olmuş gözlerin. Bunu bir isim sayamam. 


Ben gelirim demiştin Joseph. Gülümsedim bu yüzden. Bir dağ havası dolarken bronşlarıma.. bugün gülümsedim ve sessizce bekledim. Gökyüzünde İsâ bekliyor, yeryüzünde ben dedim. Gün batarken bir kuş kondu o büyük ağacın dalına, çiçeklendi dünya. Kanatlarına adını yazmışlar gibi Joseph. Birden kızıla çaldı bulutlar. Ben ağlamadım ve anlatmadım kuşlara onlar nasıl anladılar? h Joseph insan sustukça ne kadar da asi oluyor. ne kadar haylaz bu duygular.. sence yeryüzünde yel değirmenlerinden daha issız bir yer var mı? Ve kuşlar göç sürgünü yaşar mı? Ben anlatmadım kuşlar neden uçtular. 


Bugün birazcık yağmur damlası indi yeryüzüne Joseph.. Sonra bildiğin ılık rüzgâr. Ve akşam kendimce duyumsadığım saçlarının kokusuyla geldi. Öyle sen öyle tanıdık öyle sevdik.. sevdik dediysem de öyle karşılıksız, katıksız ve rüyasız. yani sadece ben. Modern toplum klişesi Joseph. Platonik. Saçlarından inerdim günyüzüne.. inerdim dediğim toplam altı gün -Tanrı bile yedi günde yaratmışken dünyayı.-.. saat. Saati yazsam 'ne önemi var' dersin diye noktalar. Ne diyorum ben tanrı aşkına. Tanrı aşkı dediysem de bilirsin Rahman'a olan ramımı.. Sende O'ndan nefesler aldığımı. Bu bir gece sayıklaması Joseph, saçlarına can kusarcasına büyüyen bir hasretin rotası. İrticalen hissedilen bir aşkın kanaması.. 


Panoraması.. saçların Joseph annenin öpüp kokladığı şimdi bütün kadınların parmaklarının arasında rezervasyon edilen saçların. telaşla yastığına düşen titrek saçların. Bir şairin şiirden kaçarken dolandığı saçların. Bitmeyecek bir isyan oldun Joseph. Şimdi dünya halkları kadar çoğul bir özlem diri diri toprağa gömülen kız çocukları kadar tekil bir yalnızlık içindeyim. Ve sen Joseph.. Sen benim imtihan mektubumun gözyaşı damlamış son sözcüğü olarak kaldın. Kapat kahır dolusu gözlerini dünyanın, ben insan olamadım. Saçların da teninle, ellerinle, gözlerinle suç ortağı. 

Mahv. Gayb. Son sırra kadem. 

Tükendim Joseph 

Tükendim gitmekten. 

04 Kasım 2021 3-4 dakika 12 denemesi var.
Beğenenler (8)
Yorumlar (3)
  • 3 yıl önce

    Her cümle inci gibi parlıyor, ne denir ki başka.. Kutlarım kaleminizi.

  • 3 yıl önce

    Tanrının günlüğünden bir kesit. İnsanın içini okuyan Horuz'un gözünden bakışlar. Joseph'e selamlar. Üstadın kalemine sağlık. Saygılarımla.

  • 3 yıl önce

    Kendi içinde monolog konuşmalar,anlatı gerçekten güzel,

    Züleyha Selçuk iyi bir kalem,

    Okuyorum .

    Kutlarım .