Tut Ellerimden Hayat D/üşüyorum

Tut Ellerimden Hayat D/üşüyorum

"Dibe vurduktan sonra, daha ilerisi yok!.."Diyordu bir sokak çocuğu.."Kaybedecek bir şey yok artık, ya da bir şeyler.."Anlamıyorduk biz, dibe vurmak ve sokak terimlerinin yan yana gelişini..Anlamıyorduk bir çocuğun, yokluğa rağmen gülümseyişini..

___

Artık çocuk değiliz biliyorsun..Daha soğukkanlıyız, sokaklara ve çocuklara karşı..Yürek ateşimiz sadece kendimizi ıstmaya yetiyor..Ülkedeki zamlar artık cepleri değil, yürekleri yakıyor.Sevgi!...Sevgi!...Diye bağıran topluluklar..Ve sevginin, iyiliğin karşısında buz gibi duvarlar..Çıkmaz sokaklarda zamanı kemiren insanlık!..Almakta cesur, vermekte çekingen yürekler..

Hayat!...Neden ölülerinin sayısı, seninle hayat bulanlardan daha çok?..Ve neden insanlık, kendilerine sunduğun hayattan harap?..

Daha önce de düşmüştüm ben..Taş duvarların üstünden, tam da toprağa doğru..Dudaklarımın üstünde hala kanamışlığımın izleri..Bu ilk düşüş adeta, sonraki düşüşlerin habercisi..Ama ne gariptir ki; taş betondan toprağa sürmüştüm düşerken yüzümü...Betonların taşıyamadığı yüreğime, kucak açışını izlemiştim toprağın..Belli ki geldiğim toprakları çok sevmiştim, tıpkı toprağın yüzümü sevdiği gibi..

"Sokakların taşlaşmışlığı, insanların taşlaşmışlığına dönüştüğünden beridir, bu hızlı değişim yoruyor zihnimi..Ben seni ismini bilmediğim topraklardan biliyorum..Ve ben seni hala o toprak halinle seviyorum.."

Şimdi hayat karşısındaki bu çaresizliğimiz neden?..Sokak çocuklarının bulduğu, bizim kaybettiğimiz huzur, acaba hangi iklimden?..Neden sürekli değişiyor mevsimler?..Ve sen sevgilim!..Hangi kışlardan kalma, ellerindeki bu derin çizgiler?...Bir sokak çocuğundan alınmış gülümseyişin neden bu kadar titrek, rengin atık?..Kaybedecek bir şeyi olmayan çocuklardan ve sokaklardan sonra, kaybedecek neyin var zihninde, seni bunca hüzne boğan?...Dibe inmekten dem vurmuşken; yükseklerde uçan kuşlar kadar, yerlere inmeyi de bilen insanlar olamadık sanırım biz.Dipleri, hayatın dip ve köşelerinde yaşayanlara, yüksekleri hep kendimize layık gördük..Konduramadık alçakları işte..Şimdi mazeret arama sessizliğine..

___

Tut ellerimden hayat!..D/üşüyorum yavaş yavaş..Sokak çok soğuk, sokak kimsesiz..Kaybedecek bir şeyim yok bu yüzden..Bir annem, babam, ailem yok..Dizleri dibinde uyumayı hayal ettiğim sevgilim hiç olmayacak..Ben sokakların büyüttüğü çocuk olarak kalacağım..İnsanlar yükseklerden şikayet edecek yine de..Z/amanlar değişmeyecek, soğuk duvar anıları da..Sadece saatler kendince dönüşler yapacak..Ben aynı mermerin üstünde soğuk düş-üş-ler kuracağım, hiç olmayacak düşlerim için..Arada bolca hava olacak..Yerle gök bu havanın farklı yerlerinde hükmünü icra edecek..Ne yerdeki göktekini dileyebilecek, ne de gökteki eğilip yerdekileri görebilecek.Biz ayrı katmanların çocuğuyuz hayat!..Göklerin çocuklarına anlat ne varsa söyleyeceğin!..Onlara yerlerin soğukluğundan ve kalabalık dostluklar isterken, sokaklarla konuşmaktan bahset!..Belki yerleri görür onların da ayakları..Belki yüreklerimize dokunur bir gün, tek bir insana hapsettikleri yürekleri..

Tut ellerimden hayat!..D/üşüyorum..Sokak ne kadar soğuk bu akşam da, yavaş yavaş ölüyorum..Hani sevdiklerim, sımsıcak bir yuvayı özlüyorum?...Bırakma beni hayat!..Herkes gibi ben de rolümü oynuyorum..Bana yeni roller verme artık!..Görünce insanların nankörlüğünü, bu rolü bile kaldıramıyorum...

Tut ellerimden hayat!..

S/essizce ölüyorum!...

26 Ocak 2012- (Çat Kapı)

"Tüm Sokak Çocuklarına..."


15 Ağustos 2021 3-4 dakika 246 denemesi var.
Beğenenler (9)
Yorumlar (2)
  • 3 yıl önce

    Kutlarım Şule Hanım! Emeğine, yüreğine sağlık...