Üç Ömürlük Aşk

Şimdi sana bir ayna tutacağım; gerçekleri görmen için...

Ömründe bir aşk için kendi yaşantından kaç defa ödün verdin bu zamana dek? Kendi çalkantılarınla birçok kez savruk aşkı yaşadın umarsızca. Düşünsene, kaç kez yalvardın sevgiline? Seni umursaması için senden çoktan vezgeçtiğini bile bile nasıl da kendi gururunu küçük düşürüp, tekme tokat salladın hayallerini.. Sana üç ömür verseler bile aynı tereddütsüzlükle baştan aşağı ona adayacaksın bu üç ömrünü de. Sana bir illet gibi yapışmış bu tavır, kaçışın yok.

Düşün bir kez, o ne yaptı, o senin için nelerden vazgeçti veya seni kaybetmemek için defalarca sevgi seline kapılıp, seni sevdiğini haykırdı mı hiç dağlara, taşlara; sana?.. Sen ise bunları bilmene rağmen kaçıp gidemediğinden, hep tek kalan, yalnızlığıyla örtüşen oldun. Bütünüyle hayal kırıklığı yaşattı o insan sana, seni sen olduğun için sevmedi, tamamen yapmacılıkan, bir sevgilisi olsun diye açtı kollarını sana. Sen ise hala onun geleceği günü düşlemektesin, hala hayal alemine attığın o gurursuzluğunla binbir parçaya bölünmüş kalbini umursamadan, onu düşünüyorsun.

Yıllar umutsuzluğuna umutsuzluk kattığında günden güne, yıprandığını varsayarsak bu her günde, bunun sorumsuzluğu yine o insana ait olacak. Yalnız kalmaktan, kafanı yalnızlığa alıştırmaktan neden bu kadar korkuyorsun, bilemiyorum. Sana açık konuşmak gerekirse, bu tavırların aynı karmaşayla devam ederse, seni sen olduğun için seven çoğu insanı kaybedeceksin.

Çelişkilerle geçirdiğin bu ömrün boyunca keyfinin boynu bükük olduğunda her an, yanında onun olmadığını ve asla da olmayacağını hiç fark etmedin. Hem, düşünsene bir, onu düşünerek, onun seni değil de kendi yaşantısını seçtiğini bile bile ondan hala vazgeçemeyerek daha ne kadar kahırsız, çilesiz, dertsiz, gözyaşı dökmeden yaşayabileceksin? Onun umursamazlığı senin canın her acıttığında mutsuzluğun kat kat artıyor, buna rağmen o hiçbir şey yapmamışçasına yok olduğunda bile nasıl onu hala kalbinde tutabileceksin, bütün bunları düşünemiyor musun?

Ama biliyorum: Sen bu anlattıklarımın hiçbirini anlayamayacak kadar aşıksın. Gözünü tamamen o bürümüş, kalbin ondan başkasının sevgisini taşıyamayacak kadar dolu, dilin ondan başkasının ismini sayıklayamayacak kadar suskun. Sen de haklısın, onun aşkıyla bütün bedenin sarmalanmış; sen onun anılarıyla değil bir ömür, üç ömür birden geçirirsin; buna itimadım tam.



EKİM 2012