Uçma Defteri-15

Bazı insanları anlamak zordur.Kendilerini hep tepede görmek isterler. Başları bir kez sıkışmaya görsün, kaçacak yer ararlar. Uzağa, hep uzağa. Tepeye, en tepeye. Gözünün görebildiği kadar yakın, ışığın erişemediği kadar kıyıda olmak isterler. Derdi oyun hamurundandır bu insanların. Karanlıktan kaçtıklarını sanırlar ama güneşi hiç görmezler. Mutluluk gölgedir peşlerinde ve insanlara gölgeleri kadar yakın ve rahatsız edici olmaktan çekinmezler. Düşlerine bir kar düşmeyegörsün, o gün en ıssız çölleri bile sel alır. Ağzından çıkanı kulağı duymaz, kelimeleri iğnedir adeta ve başkalarının kalplerine saplamaktan çekinmezler. "Sinirliyken ne dediğimi bilmiyorum" cümlesi çıkış kapılarıdır her zaman. Verecek cevapları yoksa eğer geçmişten dert yanarlar. Derdin en büyüğü bir kişide olsaydı, tanrı insanları yaratmazdı. Bin kere kusarlar nefretlerini ve bin tokadın bir özürle unutulacağını düşünürler. Bin günaha bir tövbeyi kabul edip etmemek tanrının işi, insanın değil. Yüzünden düşen bin parçayı bir araya getirdiğinizde bin hanesinde bir kin bile gizli olsa o insan, insanlıktan mahrumdur.

Sevgiden yoksunluk insanlığı kurutur. Yüreğine insanlık değmemiş olanlarla - ne kadar imkansız da olsa- karşılaşmamak dileğiyle.

05 Kasım 2017 1-2 dakika 24 denemesi var.
Yorumlar (1)
  • 7 yıl önce

    İnsan en çok sevdiklerini kırmamaya özen göstermelidir fikrini savunurum çünkü onlar değerlilerimiz kaybetmemek için sevgi ve saygı hep ön planda olmalı değil mi

    Teşekkürler paylaşım için Mehmet dileriz hiç birimiz karşılaşmayız yüreği insan olmayanlarla👑