Uçma Defteri-18

Bir zamanlar evrenin en mutlu çocuğu sanırdım kendimi. Güneşten balon yapardım kendime. Sonra pamuk şekerine batırırdım geceyi. Sokakta kalanlar hiç korkmazdı karanlıktan. Benim ödüm patlardı annem bir gün eve dönmeyecek diye. Sonra bu korkumu paylaşabileceğim bir hediye verdi tanrı bana. Adını kardeş koyun dediler. Ben onu hep yüreğimde taşıdım. Çatlaklarımdan sızan göz yaşlarımı onunla sıvadım. Rüyalarımın rengini yirmi dört parça boya kalemiyle oluşturduk. Dört tane köşe çizdik duvarlarıma. Sevinçten kaç köşe olurdum bilmem ama ağlarken sırtımı yaslayabileceğim yerler vardı artık. Sahiden, bunca zulüm varken biz acaba çok mu yaşadık? En umutsuz anlarda umut olmam gerekti geceye. Hangi kimliğe sığdırdılar ruhumu, hangi heceye? Çok yandık, hem de çok. Bundandır ki hayatımızda artık neşe yok.

Çocuktum bir zamanlar. Yaşamanın en güzel zamanında bile hayattan kopuktum. Hep çok yorgundum. İsterdim ki diğer çocuklar gibi top oynamaktan, ip atlamaktan olsun yorgunluğum. Olmadı. Ayaklarım hep acıdı. Yüzüme vuran bütün sessizliğiyle acıydı. Gündüzü hiç yaşamadım mı? Evet, yaşadım. Hem de en güzellerini. Annemin kollarına sarılınca tüm karanlıklar susardı. Şimdi annemin yıllanmış yüzü bile aydınlatamıyor geceleri.

Hep güzel şeyler olsun istedim. Mesela ay karanlığa değiyorsa benim pencereme de ışığı vursun. Seviyorsam sevileyim. Başkaları gülüyorken ben de gülebileyim. Olmadı işte. Kravatımı boğazıma dolayıp kendimi boğasım geldi. Sonra babamın tırnak izlerinin gırtlağımın tam ortasında olduğunu hatırladım. Hatırıma düşen onca olayın yerini güzel düşlere bırakmayı ben de isterdim. Ne yazık ki bazı tokatlar çabuk unutulmuyor. Hem de ufacık bir çocuğa vurulan darbenin acısı. Yıllar geçse de geçmiyor.

Çok yoruldum. Bazen ince bir ipin üzerine çıkıp kendimi aşağı atasım geliyor. En azından yürümeyi denedi desinler arkamdan.

Güneş, gözlerime bir yağmurdan ince doğuyor. Alev gibi bakışların ağırlığı yıllardır üzerimde. Mutluluğun ruhuma sızıntısı çoktan bitmiş. Korkmam dediğim anlarda bile yüreğimden bir parça bırakmışım. Dönüp bakıyorum da aynaya bu kadar mı kırılmış, bu kadar mı yanmışım...

05 Şubat 2018 2-3 dakika 24 denemesi var.
Yorumlar