Ucuz ve Temiz Elektrik İçin Ne Yapalım
Küçükken şebekeden bağımsız elektrik üretmek yâda elektrikli araba tasarlamak gibi konulara kafa yorardım. Hatta bu konuda defterimde çizimlerim var. Bu alanda eğitim almak hiç aklıma gelmedi.
Üniversite okumaya sıra gelince Kaymakam, Müdür vb. ülke yönetimine katılmak için İktisat Fakültesi Kamu Yönetimini bitirdim. Yüksek lisans için (ALES) sınavına girdim. Bu sefer eskiden kafa yorduğum alana enerji alanına yönelmek istedim. Süleyman Demirel Üniversitesi Fen Bilimleri Yenilenebilir Enerji Teknolojileri Tezli Yüksek Lisansı kazanıp mülakata çağrıldım. Okumak nasip olmadı.
Yenilenebilir veya başka türlü enerji sorununa çözüm aramak için hep bir araştırma içinde oldum. İnternetten araştırdığım veya izlediğim zaman kimi sonsuz bir enerji yapılabilir derken kimi bu imkânsız diyor. Bu alanda bir eğitim almadığım için veya deney yapacak imkâna sahip olmadığım için kafam karma karış oldu.
Ucuz ve temiz bir enerji konusu iyice kafa yormamız gereken konulardan birisidir. Elektrikli arabaların doğayı daha az tahrip edeceği düşüncesi ne kadar doğru olabilir? Fosil yakıtları kullanarak elektrik üretiyoruz. Doğayı tahrip etmiyor dediğimiz elektrikli arabalarda kullanırsak doğaya bir faydası olur mu?
Hidroelektrik santralinden üretip kullanalım dersek o da sıkıntıya giriyor diyebiliriz. Göller ve barajlarımız kuraklık yüzünden kuruma tehdidi altındadır.
Rüzgârgülleri rüzgâr olduğunda üretip rüzgâr durunca üretimi duruyor. Güneş panelleri güneş doğunca üretip batınca üretim duruyor. Biz bu elektriği depolayamadığımız için bizim ihtiyacımızı karşılamaya yetemiyor.
Ürettiğimiz bir birim elektriği kullanım noktasında şebekeden daha az alıp inverter sistemi ile daha fazlaya çevirebilir miyiz?
Şebekeden aldığımız elektrik ile çalıştıracağımız jeneratör (üreteç) ile daha fazlaya çevirebilir miyiz?
Artık küresel ısınmayı geçtik, iklim krizi ile karşı karşıyayız. Solunabilir havamız neredeyse hepten karbondioksit oldu. Kaliteli oksijen dünyamızda kalmamak üzere. Neden daha çok kanser oluyoruz? Bin dokuz yüz yirmilerde doğanlar hâlâ yaşarken onların çocukları 50 – 60 yaşlarında kanser olup ölüp gittiler. Benim babamda kanser olup gidenlerden oldu.
Dünyaya daha az karbondioksit salınımı için bir şeyler yapma zamanı çoktan gelip geçmek üzere.
İnsan teknoloji ürettikçe yeni bir şeyler icat ettikçe aslında yavaş yavaş o teknolojinin farkında olarak ya da olmayarak bir bakıma esiri de oluyor. Televizyonun hayatımıza girişi doksan yıl kadar olmuş, telefon faks aleti, bilgisayar ve cep telefonu... Bunlarsız yapan bir insan var mı? Varsa bile çok azdır yeryüzünde... İnsanların yüzde sekesinin belki bir taşıt aracı var. bir kilometrelik yere bile arabayla gitmeden duramıyoruz. Otuz senedir cep telefonları hayatımızda, evrimleşti akıllı telefonlar oldu şimdi, konuşmadan faceye girmeden, mesajlaşmadan duramıyoruz. Bilmeme farkında mısınız artık bir organımız, parçamız gibi onlar. Biri elimizden alacak olsa mahvolmuş bitmişiz. Zaman zaman yolda rüzgar santralleri görüyorum, güneş panelleri görüyorum, gurur duyuyorum hoşuma gidiyor. Elektrikli arabalar şu an da dünyada yüzde on civarında, daha da artacak ve fosil yakıtlara bağımlılığımız iyice azalıp yok olacak umalım ki... Atom Enerjisi de başka bir alternatif tabi ki bir çok Avrupa Ülkesinde onlarca reaktör var. Eğer ki dikkatli bir şekilde hayata geçirilirse her türlü kullanılabilir... Bir Japonya da bir de Çernobil de büyük nükleer kazalar oldu, bunu da unutmamalı... Bilim bakalım daha ne kapılar açacak elektrik ve üretimi için. Kutlarım...
İnsanı baz aldığımızda yapılacak ve üretilecek çok şey var aslında da bir de yapacak birileri olsa da eyleme geçse fikirler umut ediyoruz sadece