Umut Gemisi

Bir an kalp atışlarımın hızlandığını farkettim, ilginç geliyordu bana.Hiçbir zaman inanmamışımdır bu durumun ciddiyetine ve ömrünün uzunluğuna...Biliyorum yanlıştı bütün hislerim fakat heyhat olmuştu bir kere ! Henüz yüzünün gerçekliğini bilmediğim bir insandı benim için, küçük bir şarkı paylaşmıştı benimle.Ne garip !

Şarkı belki lafta küçüktü ama bütün elektriğini şarkıya yüklemişti sanki, her dinleyişimde biraz daha heyecanlanıyor biraz daha mutlu oluyordum.Tanımadığım bir yaklaşımdı bu.Bana sorular sormadı, sadece kendinden bahsetti , sevdiği bütün güzellikleri paylaşmaya başladı...

Neydi beni etkileyen, neydi bu kadar mutlu eden, neden?Daha bir sürü soru oluştu beynimde.Cevaplarını bilemediğim - ama bilmek için uğruna herşeyi yapabileceğim - bir yığın soru.Anlamamıştım başlarda, zaman geçti, saatler ilerledi, günler bitti...Henüz çok yeniydi...Karşı koyulmaz bir sıcaklığı vardı, kilometrelerce uzaklardan bana ulaşan.Yüreğimin soğukluğunu hissetmişti, kendince bir karar aldı, ısıtacağım o yüreğini dedi, ve tamda yüreğim sıcacık bir fincan çaya muhtaçken...O, bana öyle bir fincanla geldi ki; okyanusun ortasında dibe vurmuş umut gemim tekrar "yelkenler fora" demişti.O sıcaklık bu köhne gemiyi harekete geçiren tek yakıttı...

İnanmaya başlamıştım, başta tüm yadırgadıklarıma. Allah ' ım çok mu büyük bir laf etmiştim? Bilemiyorum.Olmaz dememek gerekiyormuş, bir kez de yaşayarak öğrendim.Gizli bir bağ oluşmuştu, ya ben çok saftım ya da o çok iyi bir usta.Ya kandırıldım ya da kanmak istemiştim. Belki de ikiside.Ne çok isterdim bunun sürmesini.İtiraf etmeye korkarım deli gibi.Ne vardı şu gurur denilen şey yüreklere değmese, çekse büyüsünü kalplerden, kim bilir ne yaşamlar olurdu anlatmaya ve dinlemeye doyulmayan efsanelerinin büyüklüğünden, ah gurur ah...Aslında ne çok şebep var sana sitem için aynı zamanda ne çok teşekkür borcum var bende olduğun için.Varlığın beni yakıp küle çevirirken, yokluğun küllerimi yeniden tutuşturuyor.Bana ise bunları sadece anı olarak hatırlamak kalıyor.Yaşamak isteyipte yaşayamadıklarımı...

Bekliyorum, sessizce bekliyorum.Yoksun ! Gözlerimi açtığımda seni düşünüyor kaparken sana dua ediyorum. Ne de çabuk bağlanmışım sana farketmeden, ne çok istemişim benim olmanı.Seni düşündükçe anlıyorum. Önce kapıları araladım, sonra sonuna kadar açtım ama geri dönüşün yıktı beni. Anladım ki bana gelmedin, yollarımızı ayıran neydi bilemedim.Tam da içeri girmeye bir adım kalmışken, neden? Bu soruların cevaplarını nasıl bulurum bilmem, soracak cesaretim yok yüzüne, korkuyorum, ya hepten gidersen.Minik avuntularım var benim. Onlarda yok olursa gidişinle diye ...korkuyorum hem de çok! Korkum sana olan arzumdan.

Anmazdım bir kez daha aşkı yadımda! Sanmazdım bu gemi yeniden yüzecek, yüreğim dolmaz derdim bu kadar umutla...

Oluyormuş. Olunca anladım.

Hala umudum var benim, yine bekliyorum, henüz yorulmaya niyetim yok ama sen çok bekletme n'olur.Bu yürek fazla sıcak kalamaz, üşümeden gel n'olur...Gözlerim hala bekler yolunu, kulaklarım heyecanlanır sesini duymak için, yüreğim... onu hiç sorma.

12 Aralık 2008 3-4 dakika 5 denemesi var.
Yorumlar