Umut Noktası
Üç yıllık Eğitim Enstitüsü'nü bitirmiş olmaktan nasıl mutluysam bir Köy Enstitüsü'nü bitirmeye yetişememiş olmaktan o denli üzgünüm. Yaşamım boyunca ulu önder Atatürk'ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti'nin çağdaşlığa açılan yüzü olan bu okulların nasıl olup da kapatıldığını araştırdım üzülerek. Bugünü yaşayanların çoğunun gerçekleri öğrendiğini, öğrenmemiş olanların da en kısa zamanda öğreneceğini düşünüyorum. Az da olsa sorumluluktan doğan suçluluk duygusu akıllarına gelmiş olmalı ki gerçeği açıkladı bazıları.
Öğrenebilme yolu için tek bir sözcük söylemem yeterli, uygulayımbilim ya da fransızcadan dilimize geçen sözcükle teknoloji. Öyle bir baş döndürücü hızla yükseldi ki, herkes ona yetişmeye çalışıyor. Küçücük bir telefon alıyorsunuz elinize ve internetin ( genel ağın ) arama motoruna öğrenmek istediğinizi yazıyor ve giriş tuşuna basıyorsunuz, tüm bilgiler dökülüyor önünüze. Yanlış anlaşılmasın, tümü doğrudur demiyorum, doğruyu yanlışı ayıracak olan sizlersiniz.
Ne var ki herkesin öğrenme isteğini ayağa kaldırdı bu durum, öncelikle de gençlerin. Geliniz de yasaklayınız bakalım yasaklayabilecek misiniz bilgiye kolayca erişim yollarını.
İşte benim için en büyük umut noktası bu şimdi!
Ülkeyi cahillerin ayakta tutacağını söyleyen sözüm ona bir öğrenim görmüşe de önemle duyurulur. Bir biçimde gözlerini bağlamaya çalıştığınız, beyinlerini yıkamaya çalıştığınız bireyler de, size çaktırmadan da olsa artık araştıryor ve sorguluyor. Gördüklerine ve duyduklarına bile kanmayan bir topluma doğru hızla yol alıyoruz. Geçmişte kaldı artık bazı sözcükler, 'sual' diye üstüne basa basa direnen kalmadı konuşurken, 'mühim' demiyor gençlerin hiçbiri. Somut sonuçlar daha çok ilgilendiriyor bilinçli olmaya çaba gösteren çoğunluğu. Zarar vermek adına ekilen tohumlar çürümeye başladı toprağın altında. Doğru ve gerçek bilgiyi önemseyen bir gençlik dolaşıyor aramızda. Gerçeklerin üstünü hiç ama hiç kapatamayacağınız günler de çok yakın, bu biline. Görüntülerimiz siyah beyazdan çok öteye en güzel renklerine ulaştı.
Sözcüklerimiz de bir gün gelecek tümüyle yabancı köklerinden kurtulacak, ben inancımı koruyorum. Eğer Atatürk'ün kurduğu Türk Dil Kurumu ve Türk Tarih Kurumu kurulduğundan bugüne rotasından saptırılmadan çalışsaydı fransızcadan dilimize geçen 'renk' sözcüğü yerine başka bir sözcük kullanıyor olacaktık, gerçek tarihimizi dizilerden değil de okurken öğrenecektik.
Birileri kapatılmasına neden olmasaydı Köy Enstitülerinin, bugün bulunduğumuz yerin çok daha ötesinde çağdaş uygarlık düzeyine yakın bir ülke vatandaşıydık her birimiz. Yitirdiğimiz çok yıl var, çok geciktik. Üstelik yolumuza şimdi bile taş koyanlar çok ; içeriden ve dışarıdan.
Ben umutsuzluğumdan silkelendim, çok kısa bir zaman içinde karanlığını da yanına alıp gidecek bazıları, gitmek zorunda. Geldikleri gibi!
Köy Enstitüsü denince akla gelen iki büyük aydınlanmacı eğitimciyi, Hasan Âli Yücel ve İsmail Hakkı Tonguç'u saygıyla anmak istiyorum bir kez daha.
Aydınlığın umudu üzerinize olsun.Sağlık, mutluluk ve de aşkla..
Not : Konuyla ilgili bir tutam daha bilgi için ŞİİRKOLİK sayfalarının içinden iki link
http://www.siirkolik.net/forumlar-3333-koy-enstituleri-nedir-.html?s=t&sayfa=1
http://www.siirkolik.net/forumlar-3333-koy-enstituleri-nedir-.html?s=t&sayfa=2
Sevgili Ayhan,
"Ülkeyi cahillerin ayakta tutacağını söyleyen sözüm ona bir öğrenim görmüşe de önemle duyurulur. "
Anlayana harika bir uyarı!
Anlamayan sömürülmeye devam etsin.
Köy Enstitüleri ABD'nin zoruyla kapatıldı. Onlar da aynen senin yukarıdaki sözüne uygun olarak sömürecekleri devletlerde AYDIN insan istemiyorlar.
Bu halk bir gün "Kıracak Zincirlerini..."
Çok teşekkürler...
👑
O zamanın şartlarına göre bir eğitim devrimi ve eğitim reformu, yeniden yapılanmaydı Köy Enstitüleri. İlla ki birilerinin çıkarlarına ters düşüyordu ve kapatılması içinde en başta onlar önce karalama sonra da yok etme, ortadan kaldırma düşüncesine odaklandılar ve bunda da başarılı oldular. Yazık oldu gerçekten. Çok değerli sanatçılar da çıkmıştır aralarından Fakir Baykurt gibi, Mahmut Makal gibi. Teşekkürler bu değerli paylaşıma Ayhan Ağabey...👍
Ayhan Bey ben de umutluyum doğrusu.
Son günlerde karşıma sürekli köy enstitüleriyle ilgili yazılar çıkıyor nedense. Umut Noktası, çok güzel olmuş. Duygu yüklü... Teşekkürler.
iyi bir nokta...toplumu geriye bakıtan faktörlerin başında gelir bu okulların kapatılması...bakıyoruz biz de!..hem öyle derin bakıyoruz ki,Osmanlıların gömüldüğü mezarlara kadar indi bakışlarımız...bir türlü göremiyoruz,yakın tarihimizi,Atatürkümüzü...varsa da ,yoksa da Osmanlı olma sevdasındayız...din ile devlet işlerini birbirine karıştıran yönetimlerle,gitgide karanlığa bürünüyoruz...yakında Afgan olacağız,kimsenin haberi yok bundan...açıkçası ben gençliğe çok güvenmiyorum sayın Helvacıoğlu...umarım yanılırım...bu arada,Kızılçullu denen okudan mezun olmaktan dolayı son derece mutluyum...
Değerli arkadaşlarım Işın ERGÜNEY , Ahmet ZEYTİNCİ , Ayça ÖZBAY ve de değerli öğretmenim Tayyibe ATAY iyi ki varsınız, teşekkür ederim. Umarım ve dilerim ki yanılırsınız değerli öğretmenim, ben de yıllar önce Atatürk nasıl düşünmüşse öyle düşünüyor ve gençlerimize güveniyorum. Sizi tanıdığıma sevindim. Saygılarımla.