Umut Yoksa

Güneşin bambaşka doğduğu, sevdaların alev alev yandığı ve umutların henüz tükenmediği bir yer var biliyorum. Yüreğimin kıyısında bir yerler... Bana durmadan yaşamı fısıldayan, tek vuruşluk ömrümü sevdirmeye çalışan bir şey var, hissedebiliyorum! Ne kadar yaralanmış olsada her şeye rağmen kaderimi kabullendiren umutlarım direniyor hayata... Güneşli günlerin maviliğine karışan ruhum, kendini yakalıyor hayatın tüm renklerinde. Baharı andıran bir sıcaklık kucaklıyor yüreğimi. Her sabah uyandığımda, biraz daha öğreniyorum ömrümü sevmeyi... Ve biliyorum ki bildiğimden çok daha fazlasını saklıyor hayat içinde. Bu yüzden bambaşka düşlerin peşinden koş diyor yüreğim. Yorulana kadar koş, seni çağıran duyguların peşinden... Hayattan payıma düşen yalnızlığımla umutsuzluklarımı öldüren ve sevinçlerimi yeniden uyandıran o ses diyor ki; ''sakın bırakma ellerini hayattan...'' İnandığım bütün sevgiler yarı yolda kalsada yürü diyor, yürü... doğruyu bulana kadar! Bu yüzden vazgeçmiyor ihtimallerden gönlüm. Ve inanıyor ki, gerçek dostların sohbeti, alev alev sevdaların büyüsü tükenmedi hala. Bambaşka baharlara doğacak güneş bir gün ve yepyeni umutlara... Bir sebebim var demek ki... Ya da beni hala ayakta tutan birileri... Çok eksildiler, çok azaldılar ama bir avuç bile olsa hala umudum var demek ki. Zaten umut yoksa nedir ki yaşam!...

12 Mayıs 2010 1-2 dakika 39 denemesi var.
Yorumlar (2)
  • 14 yıl önce

    Birkaç yazınızı okudum. Çok güzel yazıyorsunuz. Kaleminiz çok içten. Anlatımınız hiç sıkıcı değil... Ama anlamadığım, neden hiç paragraf yapmıyorsunuz? Bu güzel yazıları ilk bakışta okutmayan tek özellik bence. Çünkü geldim, okumak istedim; ama ilk etapta "Tek paragraf var" deyip gidiyordum.

    Bu yorumumu bir dost eleştirisi olarak görmenizi rica ediyorum.

    Selamlar...

  • 14 yıl önce

    Bundan sonraki yazılarımda eleştirinizi dikkate almaya çalışacağım, yorumunuz için teşekkür ederim...