Uyanış
Bu sabah bütün derinlikleri ve dipleri kabul ederek uyandım.Diplere olan bağlılığımıve diplerin birer tutkum olduğunu kabul ederek uyandım.Bugün,hayatın gerçeklerini,ekmeğin fiyatını ve yer çekim kanununu kabul ederek uyandım.Herşeyin zıttıyla var olduğunu ve her gecenin bir sabah olduğunu kabul ederek uyandım.Hayat hileli bir zarmış meğer.Ben tüm olasılıkları kabul ederek uyandım.
Bütün yenilgilerimi ve kaybedişlerimi kabul ederek uyandım bu sabah.En çok da kendimi eleştirmeye ihtiyacım olduğunu kabul ederek uyandım bu sabah.Aslında bu yaşamda tüm olumsuzlukların sadece beni bulmadığını şöyle bir dünyaya baktığımda her taşına kadar kaos koktuğunu kabul ederek uyandım.Güzel şeyler bir anda olmaz bu hayatta ,yaşamda verilmesi gereken bir emeğin varlığını kabul ederek uyandım bu sabah.Beklemeyi öğrendim bu sabah,Güneşin feth edilişini ve mor menekşelerin açılmasını.Yaşam bir yolculuk ise bazen de yanlış duraklarda inilebileciğini kabul ederek uyandım bu sabah.
Hayatın biyolojik süresine baktığımda yolun yarısı sayılırım.Bu yaşamda her geçen dakika tutkuyla ögrenmem gerektiğini kabul ederek uyandım bu sabah.İnsani değerleri yozlaştıran ,kötülüğü bir yetenekmiş gibi gösteren bu dünyayı red ederek uyandım bu sabah.Don Kişot'un heyecanı var bende.Yolu yoktu dövüşülecekti yel değirmenleriyle.Ben hayal gücününün sınırlarını zorlamayı kabul ederek uyandım bu sabah .
Bütün haykırışlarım acılardan kaçmak içindi.Ben haykırdıkça canım yandı.Yaramı duyan kim varsa beni tanıdıkları yerden vurdular.Bazı yaraların saklanması gerektiğini kabul ederek uyandım bu sabah.Ben bu hayata olan tüm borçlarımı,son şiirime sakladım.Kafiye arama sıkıntısına düşmeden.Şiire olan sadakatimi,sözcükleri dansa davet edebilme yeteneğimi kabul ederek uyandım bu sabah.Tanıdıkça kendimi,kaçıyorum kendimden.Geriye dönüp kendime bakmama engel olan bir nefret var bende.Beni herşeyden alıkoyan.Beni herşeyden uzaklaştıran .Kendimle aramda katı bir çizgi var.Bir yüzüm hayat veriyor.Öteki yüzüm çirkinliği barındırıyor.Kendimle eşit uzaklıkta bir boşluktayım.Kendimi tanımamın ,o muazzam hazzın ve gerekliliğin farkına vararak uyandım bu sabah.Köle ve efendi aynı korkuyla kucaklaşıyor.Herkes aynı duayı yakarıyor.Adalet kambur bir şiir gibi uzanıyor ölümüme.Adaletin olmadığı bu dünyayı ıslak gözlerimle fark ederek uyandım bu sabah.
Herşey ıssız fakat duyuyorum uykudan çığlığını uygarlığın.Ne şafak ama!Manifestosu yazılıyor bu gece deliliğin.Elimde Nobel konuşmamın sayfaları uçuşuyor .Kudüs’e ve Roma’ya doğru..Gidilmez giden yollardan yürüdüğümü,aşılmaz denilen dağları aştığımı fark ederek uyandım bu sabah.
İçim tepeden tırnağa Güneş.Dışım alabildiğince gece.Ben bu paradoksun kurbanı olmak için çok gençtim.Ben çelişkilerimin kendimi var ettiğimi fark ederek uyandım bu sabah.Sessiz ve karanlık bir inzivadayım.Oysa iklimler kuşanmıştım.Dört mevsim bir anda biter mi?Biten her hikayenin başlangıca gebe oldugunu fark ederek uyandım bu sabah.
Tanrı’nın beni affedemiyeceği kadar yüksekteyim.Golgota’nın tepesinden, İsa’ yı selamlıyorum.Kavramları,aşk’ları ve şiirleri.Ne düş ama !Kızıl bir çığlık gibi görünür umut buradan.. Düşlerime olan sadakatimi fark ederek uyandım bu sabah.
Valizimdeki kitapların varlığı hiç adil değil.Kafka’ yı ve Sartre’yi bu yolculuğa dahil etmemin mahcubiyeti..Bir ışık bulsam kurtacağım hepimizi.Kalanları ve gidenleri..Işık olmak için yanmak gerekirmiş meğer..Ben ateş olmayı öğrenerek uyandım bu sabah.
Bir ustaya sorsanız,işi nasıl bitirdigini size son çividen değil çakılan tüm çivilerin toplamından bahseder.Bu sabahki uyanışım tüm çivilerin toplamı olan son çivimdi.