Uygarlık Ve İnsan 6

Birinci bölümde yayınlanan son paragrafla belirtilen; Dünyamız, uygarlık için şimdilik evrensel olan sınırdı. Uygarlık bu sınırla geri yansıma ve geri çevrim döngüsü veren sınırlılıktı. Genel eylemli ve üreten ortak akılla oluşan uygarlık, dünya gibi genel eylemli sınırla ortaya konan sınırlılıktı.

Bu sınırın geri dönüş çevrimi içinde Maveraünnehir, Mezopotamya gibi yerelden genele, genelden yerele doğruydu. Paydaşlı insan olma sürecini ilettirmenin uygarlığıydı. Uygarlığın genel muhatabı insandı ve dönütü de insanlıktı. Diyen açıklamadan itibaren devam edelim.

Bir Roma, Bir Asur, Bir Osmanlı vs. köleci uygarlığından bahsetmek için bu uygarlıkları belirleyen ilk tarımcı, çoban, teknik ve teknolojik üretim ilişkilerini ortaya koyan mutlak bir öncel süreçler olmak zorundadır.

Bu nedenle bu öncel süreçler; üreten ilişkiler sentezli, ittifakı ve kolektif özlü uygarlığın kendisidirler. İşte köleci Roma’nın, Asur'un vs. kullanıp geliştirdiği uygarlık bu ilk ittifaklı uygarlıklardaki veri akışı olan datalardır.

Üstelik Roma ve Asur uygarlığı vs. tümden köleci ve giderekten de kapitalist uygarlıklardır. İnşacı olan, kolektif olan, öncel olan uygarlığa karşı hem nemasını devşiren hem de düşmanlık üreten uygarlıklardır.

Köleci ve kapitalist uygarlık, inşacı olan başlangıç olan, süreci başlatan kolektif uygarlığı servet düşmanı söylemli illüzyon uyuşturması içinde aldatmakla paydaşı sürece düşmanlık üretir.

Oysa özel mülkiyetin kendi, kolektif mülkiyetli servetin, kolektif mirasın hırsızı olmakla, kolektif olanın düşmanı olmakla, kendisini “servet düşmanı diye kamufle ediyordu.

Efendi olma niyetli tuzaklı söylemler tarafında ortaya konan El mantıklı anlayış kolektif servet, düşmanlığıydı. İnşacı olan kolektif uygarlığa karşı Medeniyet te denen anlayışlar içinde tüccar mantıklı, ticari kaygılı kâr ve sömürü mantığı ile bir karşı çıkıştı.

İlk uygarlıklar insan uygarlığı olmakla kolektif süreçli olup din içermezler. Medeniyet ise ilk uygarlıklardan çok sonra efendi-köle ilişkili köleci sistem içinde ortaya konmakla din ve inançlar içeriyordu.

İnsanlık uygarlığı beş adım içinde ortaya koyduğu bir kesikli süreklilikti. İlk adım uygarlık değildi. Ama şimdi anlıyoruz ki uygarlığı ortaya koyacak sürecin ayak sesleriydi.

Hemcinsler ve fiziki görünüşle insanımsılar, çağlar boyu yüz binlerce yıl boyu avcı toplayıcı süreç içinde sürü hayatı yaşadılar. Bu dönemler ne bulunursa yenilen, yamyamlık ile de baki dönemlerdi.

Hata hemcinslerimizi ortaya çıkaracak olan homo sapiensin yamyamlığı, Neandertal denen soyun ortada kalkma sebepleri içinde olacağı kuşkusu ciddi ciddi düşünülmektedir.

Sürüden kopan öbek süreçler, yaşam alanı merkezli bölge içinde tarihi sosyal grup deneylerini yalıttılar. Bu öbek grubu yalıtım işi, çok büyük bir aşama ortaya koymuştu. İşin temeli, yalıtım alanın dışı ile temas etmeme dayanıyordu. Grup dışındakine dokunmamanın aitliği olmanın seçiciliğine dayanıyordu.

Süreç yine avcı toplayıcı süreçti. Ama avcı toplayıcı süreçler içinde olmayan düzenli çevrimlerle yalıtımdı. Bu yalıtım içinde kaba güç yerine plastik öznel söylemli kolektif akıl ve kolektif ön görüler vardı.

Adresi olan bir bölge vardı. Kuralları olan bir çevrim düzenini her gün ve her gün yeniden ve yeniden ortaya koyan dinamik bir tutum üretme vardı.

Kolektif Paydaşlı, “yaşat ki yaşayasın” denişle olan anlayış bencilliğe karşı izole edilmekle “özgecilik” ortaya konmuştu. Yalıtım alanı içinde aitlik ve geçmişi, geleneği, deneyimi aktaran bir totem ata soy ile totem kardeşliği ortaya konmuştu.

En önemlilerden biri de yalıtımlı alan içinde “kültür ve biyo etnik bir yapı sahipliği ortaya konmuştu. Yalıtımlı dediğimiz izole yaşam akla hayale gelmeyen bir gelişmeye yol açacaktı.

Yalıtımlı alan gelişmeye yol açmakla kalmayacak bu gelişmeyi sürekli kılacak bir devri daim gücü ortaya koyacaktı. Bu süper sürecin arkasında yalıtım alanlı adresli tanımışlığın çevrim yapan işleri bir yardımlaşma, bir iş bölüşüm ile dayanışma organizesi olmakla KOLEKTİF BİRİM ZAMANI ortay koymuştu.

Kolektif birim zamanlar üreten, avcı toplayıcı süreci; balıkçı, tarımcı, çoban, maden işleyen gruplar gibi ÜRETEN TOTEM MESLEKLİ GRUPLAR HALİNE GETİRMİŞTİ. İşte “uygarlığı” başlatacak olan ayak sesleri de bu ve bunlardı.

Grup dışına yamyamlığı ve genel bir avcı toplayıcılığı devam eden totem grup; bu yalıtım içinde hesap edilemeyen bu adımları atmıştı. Bu adımlar ittifak içinde bir bir ele alınıp, sentezci bir uygarlığı başlatacaklardı.

İnsanlık uygarlığını ortaya koyacak beş adımdan ikincisi ÖN İTTİFAKTI. Totemi süreçlerin sonuna doğru ortaya konan üretime ilişkin totem meslekleri grupları, kendi grubu dışında grupların birbiri ile temas etmelerine ön koşulu olmalarıydı.

Totem meslekleri olan üreten ilişki; totem dönem içinde üreten grupları, yamyamlıktan uzaklaştırmıştı. Üreten gruplar yamyamlara karşı canlarını kurtarma için ve ölülerini yenmekten kurtarmak için alan dışı bölge de bölge kesimi içine kurban denen kurtulmalık ve ölü yiyecekleri bırakıyorlardı.

Üreten ilişki, yamyam tehdidine karşı grubun canını kurtarmak gibi böyle bir olanağı üreten totem grup önüne sermişti. Üstelik kesim alanı içine bırakılan yiyecekler dıştaki yamyam ve barbar totem grubu da uzaktan temas edilir yapmıştı. İşte bu uzaktan temas gelecekteki ittifakların da yol adımı olacaktı.

31 Ekim 2019 5-6 dakika 1084 denemesi var.
Yorumlar