Van Marmara Hattı

İhaleler temiz değildir. Formalite icabı girer biri öteki girenler kukladır. Amaç yasal prosedür işlesin.

Unutmak gibi aptal yanlarımız çok. Neler unuturuz; çocuklarımızı dolmuşlarda unuturuz. Poşetlerimizi
sağda solda unutur, polisin başına bir sürü iş açarız. Trafik kapanır. Bomba ihbarı yapar birileri. Poşetlerden genelde Allah korusun bomba yerine ilgisiz ıvırlar çıkar. Namazda cep telefonlarımız çalar. Tamda farz kılınırken. Görmeyiz. Belki kafamızda bir yığın soru-sorun, yazılı ilanı. Lütfen cep telefonlarınızı kapatın. Çorapsız dururuz. Lütfen çorapsız girmeyin yazısını da unuturuz bir an.
Fatura ödemelerimizi unuturuz. Bir arkadaşla buluşacağımız günü unuturuz. Önemli günlerimizi, tarihleri mapusta suçsuz yere yatan kişileri unuturuz. Derken siyasetçilerin her seçim verdikleri sözlerin yalanlığını bile bile yaptıklarını çeke çeke yine gider oy verir, seçim zamanlarında dağıttıkları klavuzcuklara bakmayı unutur okumayı unuturuz. Derken depremleri şiddetli yaşarız. Şiddetli depremlerde on binlerimiz ölür. Öldüklerini unuturuz. Binalarımızın çürüklüğünü unuturuz. Bu çürük-çarık binaların mutfakları mutfak dolapları hoşumuza gider. Aksesuar merakımız vardır. Çeşmeler
kapılar albenili olmalı illaki. Trafik kazalarında kim vurduya gidenleri unuturuz. Yaşlılara çocuklara
kadınlara yapılan eziyetleri unuturuz. Aklı bilinci çok acı okumayı bir kenara bırakırız.

İhaleler temiz değildir.

Van da yaşanan Erciş de yaşanan Marmara da yaşanan depremleri de çok çabuk unuturuz.

Fakat iyilik sever yönlerimiz vardır. Dış kapının mandallarına kucak açarız. Somali Suriye Hamas veya
Filistin Endenozya ve arap ülkelerine hatta kucaklarız Afrikalı bir siyahı adam soy kırımcıdır mesela.
Derken EGEMENLİK KAYITSIZ ŞARTSIZ MİLLETİNDİR sözünü anlamaktan çok uzağızdır.

Dinimiz der ki; akrabana yoksuluna yardım edeceksin. Dış kapının mandallarına olanağın el verirse yardım edersin. Peki ne yaptılar bizimkiler? Somaliye 500 milyon yardım tonlarla gıda binlerce çadır
gönderdiler. Peki ne yaptı bizimkiler? Suriyeli mültecilere kucak açtılar. Alın size gıda yüzlerce çadır
soba dediler. Allah bilir dolar dağıtmışlardır. Suriyeliler sever doları.

Van da insanlara çadır yok. Soba yok. Su yok. Gıda yok. Var var da hepsi kısıtlı. Depremzedelerin
çoğu dışarda ayazda. Van da kendi insanın sokakta. Yardımcılardan biri arama kurtarma çalışmaları
yarın son demiş. Vicdan durumu. Eh o enkazın altında ne de olsa kendi çocuğu eşi dostu akrabası
yok. Allah'ı en çok sevenlerden biri kendisi. Allah'tan kendi insanından umudunu kesiyor. Karar veriyor. Yarın son demekle.

Vanlı çadır yüklü kamyona saldırıyor. Vanlı yarın yetersiz gıdaya saldıracak. Vanlı yarın bir gün suya
hasret kalacak. Çünkü tüm sivil yardım sever kuruluşların hepsi deniz feneri. Hepsi iyiliksever.
Çünkü Dış Kapının Mandalları kendi insanından daha değerli. Vanlı kar altında yaşayacak. Vanlı devletin tokisinin temeli çürük evlerine yerleştirilecek.

Dış Kapının Mandallarına yardım ede ede stokları azalttılar. Düşünmediler yarının neler getireceğini.
Allah'tan dediler. Evet tüm sallantılar tüm kazalar Allah'tandır. Allah severler sayesinde yaşıyoruz
artık. Kaderse gerçektir. Ama hepimizin kaderidir bu siyasetçiler. Onlara yol gösterende bizleriz onlara cesaret verende.

Geçmiş olsun...Terör belası derken deprem de varmış kaderimizde...