Vazgeçilmez Değil

Vazgeçilmez değil. Ben vazgeçerim. Ahmet Kaya gibi alır pılımı pırtımı giderim. Çoğu zaman iç edildiğimi düşünüyorum. Bu bana karşı komplo gibime geliyor. İktidar hakkında konuşamıyorum. Darbeciler hakkında da konuşamıyorum. Konuştuğum zaman üstü kapalı konuşuyorum. Yazılarım
yayımlanmıyor. Yorumlarım gevezelik koksa bile dikkat eden düşünen okuyucu belki içindeki ince
ayrıntıları da görebilir. Okuyucu da dikkat denen gerçeklik yok. Yorumlarım bu arada yarım yamalak çıkıyor. Önemli olan şu. Ben yazıya oturduğum zaman yorumlarımı her hangi bir yerde yazmıyorum. Direk olayın içindeyim. O yorum uçunca emeklerim boşa gidiyor.

Dün gece oturup yorgun argın yorum yazdım. Sarkozi ve Sardalya hakkında. Yorumun ilk bölümü yayınlanmış. Diğer iki bölümü yok. Bence sakıncası olmayan bir yorumdu. Şiirkolik mi izin vermedi yoksa şiirine yorum yaptığım Seyfi Karaca beyin mi işine gelmedi? Böyle durumlarda lütfen yorumlarımı bana geri postalayınız.

Bu arada yorum yaptığım insanlar içinde şunu söylemem gerekir. Kimse kimseden üstün ve önemli değildir. Kısacası havalara girmesinler. Ben bir şiiri bir hikayeyi bir denemeyi okuduğumda kendimden hayattan hayatın en ince gerçeklerinden yaşamdan güzel aşktan ve ahlaktan bir kırıntı hissediyorsam yorum yazarım. Eleştiri ayrı bir konudur. Eleştirye başlarsam bırakın dokuz köyden kovulmamı, kırk kapıdan kovulur hatta linç bile edilebilirim.

Vazgeçilmez değil hiç bir aşk...