Vehm-i Hayat
Her güzel şeyin bir sonu vardır derler. Her doğrunun bir yanlışa mahkumluğu kadar mutlaktır bu ve her iyiye karşı kötüyü de doğurur insan, vicdanının derinliklerinde.
İşte bu insanoğlunun yarıda kalmışlığı, sırra varamamışlığıdır. Hayatın hiç mi suçu yok derseniz. Bilen yok. Belki de en büyük suç onda lakin bizim haberimiz yok.
Evet her güzellik hüzünle nihayete erer ve erecektir. Her safhada hüzün hakimdir ömre. Mutlu bir an gelir, geçer. Elde kalan elde olmayandır, bulunmayandır. Olanlar özlemleriyle beraber manadan uzaklaşarak kaybolup gider. Olmamışlık, olamamışlık içinde nefes alıp vermektir hayat ve bunu başarmaktan da haz almamaktır.
Dert insanı bulmasa, insan onu bulur elbet.Yaradılıştan bir hazımsızlık vardır neşeye karşı bünyemizde.Kabullenmek zordur ve sonu beklenendir her zaman neşe.
Belki de acı bir derstir, belki de şiddettir, zorluktur insana şekil veren, ruha huzuru işleyen.Nasıl ki çelik çekiçle şekil bulup, aş pişince tat veriyorsa, ömre bir çekiç, bir ateştir belki de tüm tasalar...