Yağmur Yiyen Ülkesin
Merhaba
Bir ağustos sıcağında gözlerimden kalbime, kalbimden bütün bedenime esen kuzey rüzgarı, uzaklık kavramını belleğimden sonsuza kadar silen ateşten tomurcuk, yanaklarının alını tek düşüncem, çıkış kapım olarak gördüğüm sanki hiçbir şey yaşamadığım hayattan varlığına kadar, yağmur yiyen şehirlerde gülerken ağlamaya başlayan limanlara yüklediğim zihnimi, güneşin doğuşunu anlamsız kılan gözlerinde saklayarak al da gel. Yağmur yiyen ülkesin döküldükçe yirmidördünde çağlayan ırmaklar en mahzun mevsim aralığında sesine. Sustuğun topraklarda büyüyen doğunun çocukları kadar kimsesiz koyma beni. Doğdun ya yakut benizli örtüsünde uyuduğum bir gece vakti, seherde cemalin görmeden uyanamam. Uyandır beni !
...
(17.07.2011)
Şırnak