Yalnızlık Sendromu

...akşam olacak neredeyse,bulduğu günlük notlara kendini öyle vermişti ki zamanın nasıl geçtiğini anlayamadı.Eve geldiğinde canı çay çekiyordu.Mutfağa geçti, uff öyle karışık ki dünden kalan bulaşıklar ve dağınık tezgah tüm iştahını kapatıyordu ama çaresiz çay demleyecekti.Bu kez hem çaydanlığa hem demlik kısmına aynı anda su koyacak öyle demleyecekti.Son günlerde mesajlaştığı birinin tavsiyesine uyacaktı,sahi günlerdir onu unutmuş ,arayıp sormamıştı.Bu akşam pc.yi açacaktı son üç gün yaşadığı belirsizlik ve bir garip yalnızlık bunalımını belki yazarak unutabilirdi.Mutfakta işlerini tamamladı,önce t.v.yi sonra pc.yi açtı,ortalığı biraz düzelttikten sonra dışarıdan getirdiği alış veriş torbasından çerezleri çıkarttı.Sarı leblebi,kabak çekirdeği ve ceviz içi almıştı.Çifte kavrulmuş bisküvi ve gofreti de bir kenara koydu.P.c.nin başına geçti,ah evet mesajların yığıldığını hayretle gördü,hemen niki'.... ' olan mesajları bir bir açarak okumaya başladı : ':))))merhaba,buradasınız:)nasılsınız:)? mesajımı okudunuz mu diye bakmaya geldim :)şiirlerinizle ilk tanıştığım andan beri ilgiliyim.,dizeleriniz de çoğu zaman kendimi buluyorum,İstanbul'u sizin anlatımınızla daha farklı pencerelerden yeniden keşfediyor yeniden yaşıyorum,asıl ben,beni unuttuğunuzu sanmıştım :) saygılarımla...' ilk mesajı okuyunca hatırladı,bir sanat kültür sitesinde yazılar ve şiirler yazıyordu,tabi ki şiirlerine yorum yazan insanlar oluyor onlarla yazışıyordu,henüz yeni yazmaya başladığı su_e ile böyle bir beraberliği vardı,ona ilk mesajı '..şiirlerimi okuduğunuzu veya takip ettiğinizi bilmiyordum teşekkür ederim..bu beni mutlu etti..' şeklinde kısa bir ifadeyd,ancak yazı üslubundan iç dünyasının buğulu ve hüzünlü çizgilerini hissetmişti.Ah unuttum diye çığlık attı,mutfağa koştu su kaynamıştı hemen altını iyice kıstı,bardağını hazırladı daha 10 dakikası var dedi,mutfağı biraz daha düzeltti,bulaşıkları bir kenara yığdı.Odaya döndüğünde t.v.bir haber geçiyordu '..libya lideri muammer kaddafi sokak ortasında muhalif gruplarca öldürüldü..',eh tüm zalimlerin sonu hüsrandır,zulmeden aynı şiddetle akıbetini hazırlar dedi ve tv.kapattı.En iyisi mesajları okumaya devam etmeli dedi ve ikinci mesajı açtı '..sizinle sohbeti seviyorum,biliyorsunuz :)ben aslında şiir ve yazı da yazmıyorum sedece sevdiğim şiirleri okumayı seviyorum bu yüzden çok sık girmiyorum bu siteye,geçenlerde nette işlerim vardı siteye girdim bugün doğanlar kısmında siz vardınız :) öyle mutlu oldum ki,denk gelince hemen mesaj yazdım :) siz gerçekten özel ve güzel yürekli bir insansınız,dolu dolu yaşamış hayat tecrübesi olan az rastladığım ve etkilendiğim bir kişisiniz :) Şiirleriniz için söyleyecek söz bile bulamıyorum,onları okurken içine giriyorum adeta yaşıyorum,bu da beni inanılmaz etkiliyor:)..ama o kadar güzel yazıyorsunuz ki :)bayılıyorum size gerçekten,beni mazur görün paylaşacak güvenilir insan bulmak çok zor ve size güvenim sonsuz,yalnız ve yaralı dünyam çırpınıp duruyor kahredici dünya batağında..'.Bu arada demlenen çayın kokusu odaya yayılmıştı ve adeta çağırıyordu.Ohh dedi,nefis..harika,cam bardağını iştahla doldurdu,pc.nin karşısında çayını yudumluyor bir yandan bugün sahilde bulduğu küçük ajanda'da okudukları ve az önce pc.de mesajını okuduğu( .....),ne garip ne hızlı bir hayat dedi,insan bazen uzun zaman bomboş bir ruh halini sürüne sürüne gezdirirken,bazen de yetişemiyor insan yazıp okuma serüvenlerine.Çay ve mesajlar kendisine getirmişti.Bugün sabah hiç morali yokken ve sahilde o defteri okumakla başlayan merak ve hüzün de eklenince üstüne eve yorgun ve baş edilmez ağrılarla dönmüştü.Şimdi daha iyiydi.Üçüncü mesajı açtı,kendi yazdıklarına cevaptı:'.. şimdi okudum yazdıklarınızı,sizin hissettiklerinizi birebir yaşıyorum bunu bilin,belki yüreklerimizin aynı hisleri duyması,hissetmesi aynı eksiklikleri yaşıyor olmamızdan,yalnızlık..hem de onca kalabalık içinde yalnızlık,eskiden yalnızlığımı bir kitap, bir şiir,ya da bir şarkı giderirdi ama artık öyle değil,yaş geçtikçe bir omuz,sıcak bir gülüş,elini tuttuğunda gücünü yüreğinde hissettiğin bir sıcaklık arıyor insan..bir nefes yanı başında,sevgiyle bakan bir çift göz istiyor,yalnızlık...bedenden çok ruhun yalnızlığı,zor olan bu :) ada fikrinize bayıldım,bu harika olur gerçekten :) ilk fırsatta gerçekleştirebilmek umudu içimde,bayıldım :) ayrıca yanağım hala sıcak :)?soğumasına izin vermeyin olur mu? :))))',bu içten dostane mesajların sürükleyiciliği ile,bulduğu günlüklerdeki insanın arayışları,mutsuzluk ve kahrediş notları arasında kaldı,her ikisini de çok merak ediyordu.Son bir mesaj kalmıştı onu da okuyup istirahate çekilmek istiyordu,tuşa bastı :'..ne istiyorum biliyormusunuz :)) ama korkmayın yine... :) sizinle bir günü yaşamak...zaman sınırlaması olmadan konuşmak dertleşmek...bir gün de olsa hayatı paylaşmak :) ruhumuzda oluşan bedenimizi yıpratan her konuda konuşmak...sohbet etmek...ben hiç sıkılmam biliyor musunuz :) sizi dinlemek,gözlerinizde istanbulu görmek,yüreğinizdeki koskoca bir hayatı paylaşmak...çok heyecan verici olur :) bir gün mutlaka yapalım olurmu :) ? lütfen..',hoşuna gitmedi değil,ilk önce yüzünü çok merak etti bu satırları yazanın,evet kendisi gibi yalnızlık acıları çeken birisi vardı bu şehirde,gerçekten merak ediyordu.Gözlerinin rengini ve o rengin kendisine acaba nasıl bir bakışı olurdu,ilk karşılayış ve ilk duygu akışı nasıl bir iz bırakacaktı,çok merak etti doğrusu,ama hiç tanımıyor ve hayal kırıklıklarını da kaldıracak gücü yoktu.Acele etmemeliydi.Ocağı kapattı,ışıkları söndürdü ve tek kişilik divanına uzandı,gözü bulduğu ajandaya takıldı,uzandı ve açıp bir yerinden okumak istedi '...kahretsin,yıllarımı heba etmişim,sevdim zannetmişim meğer nasıl kandırılarak avutulmuşum,kendimi affetmiyeceğim ve asla birine kapılmayacağım,bundan böyle yalnızlığımı sevecek onunla gezeceğim,beni bu dünyada anlayan birinin olduğunu da olacağını da aklıma getirmeyeceğim..',daha fazla okuyamadı gözleri ağırlaşıyordu,.....? nin mesajları daha iyi gelmişti,beddua gibi gelen bu yakarışları sevmedi( ama kendisi de farklı değildi aynı duyguları taşıyordu,aşka ve sevgiye karşı umutları paramparçaydı),artık yatma zamanı dedi,tamamdı,son nefes gibi gecenin ve yalnızlığının dipsiz koyuluğuna bıraktı kendini....

istanbul/2013

24 Nisan 2013 6-7 dakika 164 denemesi var.
Yorumlar