Yanıyorum Yanıyorum Sevda Çöllerinde

yanıyorum, yanıyorum sevda çöllerinde...
hayatın sayısız kıvrımlarında akıp giderken zaman. aşkımız gibi, sonsuz; aşkımız gibi, zorlu; aşkımız gibi, çırılçıplak; ve aşkımız gibi, ımkansiz...
yanıyorum, yanıyorum sevda çöllerinde...
ben su istemiyorum, korkum ölüm değil çünkü. ben zehir de olsa seni istiyorum. zaten ölürüm bi gün bu çöllerde. ama seninle ölmek zevkini tatmak istiyorum. biterken kırık kalemimin mürekkebi:
yanıyorum, yanıyorum sevda çöllerinde...
yalnız koca bi boşluk var senden arda kalan, koca bi hüzün... çaresizliğin çırpınışları yankılanıyor yüreğimde. ve elveda deyişinin, bitti deyişinin müthiş uğultusu kemiriyor ruhumu. yıkık bi dağ senden arda kalan... ve mecnun misali çöllerdeyim artık.
yanıyorum, yanıyorum sevda çöllerinde...
o da ne??? sen geliyorsun! vazgeçmiş gibisin maziden, bozmuş gibisin yeminlerini. sıcacık, tatlı bir gülümseme beliriyor çehrende. bana geliyorsun, yalnızca benim olmaya! ve bir gül demeti var elinde. sana benziyor tıpkı. elini uzatıyorsun brden... uzanmak istiyorum ellerine. tam kavuşmak üzereyken sana... tutmak üzereyken ellerini... hayır, hayır!!! olmuyor... kayboluyorsun yine. ellerim boşlukta asılı kalıyor. serapmış herşey... başka ne olabilirdi ki zaten?
yaniyorum, yaniyorum sevda çöllerınde...

04 Mayıs 2009 1-2 dakika 8 denemesi var.
Yorumlar