Yaralı Bir Gönülün Anatomisi

Ö.Güngör ÖZEVREN

1936 Kütahya doğumlu, gayet nazik, duygulu, iyiliksever bir gençti. Çok küçük yaşlardan itibaren şiire ilgi duymaya başlamış, Ortaokuldan ayrılıp kısa süre ile babasının dükkanında çalışmıştı..

Daha sonra buradan da ayrılarak münzevi bir hayat yaşamaya başladı... Anne, baba ve kardeşine sizler benim derdimi, hâlimi bilmiyorsunuz derdi sık sık. İçinde ne fırtınalar kopuyordu kim bilir?

İşyerlerine çok yakın olan ve o sıralarda saatçilik yapan Mevlevi Şeyhi Akif Dede?nin yanına gider, dönüşünde daha rahatlamış olduğu görülürdü.. Ama bu hâl kısa sürer, yine o eski münzevi yaşantısına dönerdi.. Akif Dede`nin ölümünden sonra büyük bir manevî boşlukta kaldı..

26 yaşında onu canına kıymış olarak buldular.

2007 yılında kardeşi M. Ali ÖZEVREN tarafından şiirleri ince bir kitapta toplandı. Zaten yaşamı da ancak bu kitaplık kadardı..

Şiirlerinde de o ruh halini görmek mümkündür.. Amma, bir şiiri var ki, şiiri seven ve anlayanlarca; duygu yoğunluğunu göz önüne sermesi açısından çok önemlidir. İşte o şiir:


DOKUNUR

Yine bir sarhoşluk var bulutlarda
Sümbüle dokunur, güle dokunur.
Susmuş hânendeler, ses yok utlarda
Mızraplar bir başka tele dokunur.

Şu gurbet, şu hasret, şu içli akşam.
Yaratır ruhumda alevli bir gam.
Yâre yolladığım bir ufak selam;
Ilgıt ılgıt esen yele dokunur.

Bir başka söylerler rüzgârlar sana.
Derdimi çok vakit var anlamana.
Bilirsin; şu gurbet ellerde bana,
Şöyle mahzun bakman bile dokunur.

21 Temmuz 2008 1-2 dakika 15 denemesi var.
Yorumlar