Yardımlaşma ve Acımak
Yufka yüreklilere olan ihtiyacımız günden güne önü alınmaz bir gereklilikle artmaktadır. Bütün alanlarda devlet desteği ile ayakta durmak bazen yeterli olamamaktadır. Bunu normal şartlarda her şey yolunda giderken çoğunlukla anlayamıyoruz. Fakat olağan üstü durumlarda doğal felaketler yaşandığında örneğin; sel, deprem, çığ, kasırga... Devletin o kadar da yeterli olamadığı ortaya çıkmaktadır.
Burada devletin yetersiz olduğunu iddia etmiyorum ama vergilerimizle yükselen ve vatandaşa hizmet edecek duruma gelebilen devletin bütçeyle yönetildiğini her halde bilmeyen yoktur. Bunun için büyük sorunlar çıktığında, bu bütçelere denk ve biraz üstünde destek olunabiliyor. Bunu güçlendirmek için devlet destekli daha fazla sosyal fonlar oluşturulursa daha rahat bir sorun çözme ortamı olacaktır.
Ama bir devlet katrilyonlar verdiğinde bu bütçede büyük bir yıkım olabilirken, bunu halkın gönüllü desteği ile karşıladığımızda ise, herkes sadece bir ekmek bağışlasa hesap edilemez Mevlalara ulaşabilmektedir. Bunun için halk desteğinin özelikle camiler yoluyla örgütlenmesi ve acilen soruna destek oluşturması çok büyük bir destek olmaktadır.
Milletin yardımlaşma duygusu ise devlet gibi resmiyete dayalı işlememektedir. Yardım etmeleri için yardıma muhtaçların gerçekten ihtiyaçları olduklarına inanmaları ve ara fonksiyonların güvenilirliklerine güvenmek isterler. Bu da aracıların samimi olmaları ve olayı tam yansıtmalarıyla mümkün olabilir. Biliyoruz ki, acıma ve yardımlaşma duygusu yüksek olan fedakâr bir milletiz.
Bunu aksatacak nedenler ortadan kalktığında çok daha acil müdahaleler destek görecek ve çareleri çözülecektir. Daha iyi bir geleceğin bizi beklediğine inanarak cümlelerime son veriyorum. Hayatta güzelliklerle birlikte olmanız dileğiyle. Hoşça kalın.
14:04 14/01/2013