Yarım Kalan Yazı
Şık bir mini etek,baldırları saran hint kınası motifli ince ten rengi bir çorap,beyaz göğüs dekolteli gömlekliydi...
Yolunu bildiğin şehirlerde dolmuşa,bilmediklerinde taksite binersin; sevgili olmaya çalıştığının yanında etek, sevgilinin yanında salaş eşofman giyersin...
Rafları dolaşıyordum alışveriş merkezindeki lüks kitapçıda...Kitap almaktan çok,kimin hangi kitapları aldığını izlemeyi severim ben..Kişisel gelişim reyonuna yöneldi, ''30 Günde ve 40 Derste Mutlu Olmak'' kitabını eline aldı..Otuzlu yaşlardaydı,hiç mi mutlu olmamıştı ki şimdi bu kitabı alıyordu...
Öyle düşünüyordu di mi, ''O hep iyi kalpli bir kurbandı'' ! Kader hep karşısına arkadaş,dost,sevgili olarak insafsız cellatlar çıkarıyordu..Oysa O'nun hiç hatası yoktu, yedi cücelerin evine davetsiz misafir olan,yataklarını kullanan,yemeklerini yiyen O olduğu halde; cücelerdi öfkeli, neşeli, şirin, uykucu, bilge olan....
O masum ve iyi kalpliydi...
Belki sana öfkeleniyordu öfkeli, sana rağmen neşeliydi neşeli, sana rağmen hala şirindi şirin, seni görmemek için uyuyordu uykucu, senden nefretinden bilgeliğe ermişti bilge...
O mu? O iyi kalpli,masum,günahsız Pamuk Prenses, Şirine,Kırmızı Başlıklı Kızdı.Başka meziyete gerek de yoktu...Şimdi de ''30 günde ve 40 derste mutlu '' olacaktı...
Dua ederken kim kızmaz Tanrı'ya?
''Subhaneke'' keşke daha zengin birinin kızı olsaydım; ''Ve bi Hamdük'' keşke daha güzel olsaydım, ''ve Teala Ceddük'' ama ben O'nu çok sevmiştim, ''Ve La İlahe Gayruk'' bu kitapla 30 günde mutlu olur muyum? Neden beni bu kadar iyi karşımdakileri insafsız yarattın?
Öfkeli anımda yarattım seni...Mutlu anımda geyikleri,neşeli anımda tavşanları,öfkeli anımda seni yarattım...
Bak bakalım kendine; hayatına girip de suçlu olmayan kim var? Hep sensin masum olan!