Yasak Aşk!

O gün yanına gelmemişti delice sevdiği DELİKANLI! Delikanlı dediğime bakmayın, tam 30 yaşındaydı. Olgun bir beyfendiydi. Kızımız ise daha 17 yaşında gencecik bir körpeydi. Kanının deli aktığı zamanlardı daha. Ondan duyduğu birkaç sevimli-makyajlı söze aldanı vermişti. Aşk onu 30 yaşındaki Taner'in kollarına atmıştı. Derya 17'sindeydi Taner 30'unda...
Arkadaşları çok eleştirmiş ? Baba mı diyeceksin Aşkım mı?? diye sormuşlardı. Derya hiç tereddütsüz ?Aşkım diyeceğim.? Demişti. Ama o delice sevdiği gelmemişti bugün yanına...
?İşim var tatlım ama yarın mutlaka yanındayım!? demişti. Dediği gibi işleri vardı Taner'in.
Karısının ve çocuğunun yanında olması gerekiyordu! Evet, yanlış anlamadınız! Taner evliydi ama Derya bunu bilmiyordu...
Derya evde oturmuş, güzel bir aşk filmi izliyordu. Aklında Taner vardı. Eli telefona uzandı Taner'e mesaj çekecekti. Ama en yakın arkadaşı Gaye ondan önce davrandı. Heyecanla sarıldı telefonuna belki arayan Taner'dir diye... ?Gaye? adını görünce bir tuhaf oldu içini.
Açtı telefonu, sanki kötü bir haber alacağını biliyormuş gibiydi.
-Alo, efendim Gaye.
-Derya!
- Efendim...
-Nasılsın bacım?
-İyim, sen nasılsın?
-Bende şey ben dicektim ki...
-Ne o Gaye, ne diceksin? Niye tedirgin konuşuyorsun?
-Taner yanında mı?
-Taner mi? Yoo, değil.
-Bugün buluşacaktınız...
-İşi varmış, işle ilgili bir sorun herhalde. Yarın görüşücez. Sen niye sordun Taner'i?
-Derya sana bişey dicem ama sakin ol!
-Seni dinliyorum...
-Şey, hani ben bugün Kızılay'a gidicektim, alışveriş için...
-Benide mi çağırıyorun?
-Hayır! Sözümü kesmeden dinle. Alışverişi yaptım, bir yorgunluk kahvesi içeyim diye kafeye girecektim ama cam kenarında 4-5 yaşlarında bir çocuk,30lu yaşlarda bir kadın ve Taner'i gördüm. Kadınla Taner el eleydi!
Derya'nın başından aşağı kaynar sular dökülmüş. Sesi titremeye, gözleri ise dolmaya başlamıştı. O ağlamaklı sesle zar-zor karşılık verdi.
-Yanlış görmüşsündür!
-Derya, Taner diyorum. Hala ona bakıyorum ve eminim. Hem sen geçen buluşmanızda telefonunun ekranında bir çocuk resmi gördüm, yeğeniymiş demedin mi?
-Dedim ama... Değildir... O Taner olamaz!
-İnanmıyorsan gel bak!
-Geliyorum! Neredesin?
-Sevgi Kafe'nin önünde...
15 dakika içinde Derya kafenin önündedir. Ve gördüğü manzara karşısında inanamaz. Sinirle içeri dalar. Taner'e bir tokat atar ?Lanet olsun senin gibi adama! Seni sevmiştim, bana aşık olduğuna inanmıştım!!? der ve geldiği gibi sinirle çıkar...

Şimdi ki durum ne mi?
Taner perişan, karısı ona boşanma davası açtı. Davadan vazgeçmesi için yalvarıyor. Derya ise pişman, artık hiçbir erkeğe güvenmemekte kararlı...