Yaşam
Ne kadar garip, iki dakika sonrasını bilemediğimiz bir dünyada yarın daha mutlu olabilmek için uğraşıyoruz. Sürekli bir çalışma, yaşamak için çaba uğraşındayız. Ama o kadar adaletsiz bir seçim ki, nasıl-nerede-kim olacağını sen seçemiyorsun. Kimisinin bakmak bile istemediği şeyler senin için ulaşılamaz şeyler oluyor. Onları mutlu etmeyen şeyler senin ulaşamadıkların.
Bunlara inat her gün bir yaşama aşkı var, ölmekten herkes korkuyor sanki olmayacakmış gibi. Bazen ecelinle bazen pisipisine, nasıl olursa olsun hepsi yazılmıştır aslında kaderinde. Ve ilginçtir bu dünyada kendi için yaşayanlar öldüklerinde hep cennete gitmek istiyorlar, kimse kötü olduğunu kabullenmiyor. Kimisi biliyor cehennemlik olduğunu ama gururuna yediremiyor.
Dedik ya iki dakika sonrasını bilmediğimiz bir dünyadayız diye. Yolda yürüken kafana saksı düşer belki yada yolda yürüken çukura düşersin, belli mi olur serseri bir kurşun seni bulur belki de..
Her an ölecekmiş gibi yaşamak yerine , ölümsüzmüş gibi davranmaya devam ediyoruz. Yarın için çalışıp bu gün ölecebileceğimizi varsaymıyoruz. Ve bizler ' Bir gün ölmek için, her gün yaşıyoruz..' .