Yaşam Amacımız

Felsefi olarak bakarsak, çalışmak bize yemek, barınma, korunma (giyecek), kolaylık ve konfor, eğlence imakanı, sağlığın devamlılığı, eğitim ve kültür sanat faaliyetlerinde bulunmak gibi ihtiyaç ve zorunluluktan başka insani isteklerimizi de sağlar. Paranızın durumuna göre bu çeşitli istek ve ihtiyaç harcamaları farklılık gösterebilir elbette ki. Mesela yoksul insanlar tiyatroya gitmez gibi bir örnekle durumu açıklayabiliriz. Bütün bu çeşitli ihtiyaç ve isteklerimiz hayatımızı oluşturmakta. Estetik ve güzellik anlayışımızı da bunların bir parçası sayabiliriz. Dekoratif malzemelerimizden giysilerimize kadar, hatta takı ve aksesuarlarımıza kadar bir yelpazeyi içerebilir. Bütün bu ihtiyaç ve isteklerimiz için yıllarca dirsek çürütür, kas yapar, beynimizi zorlar, yoruluruz; yani çalışırız. Teknoloji de yerinde saymaz elbet; o da didinir, kendini geliştirir. Teknoloji mi bize ayak uydurur yoksa biz mi ona düşünmek gerek: Her ikisi de doğrudur. Paralel ilerliyorlar demek doğrudur sanırım. Peki çoğu şey ihtiyaçtan doğuyor ise burada yaşam amacımızı da sorgulamak gerekmez mi? Bu ihtiyaçlar ve davranış biçimleri ne kadar gerçek. Zaman öldürmek ya da zevk, keyif almak için mi yaşıyoruz? Bu davranışların içinde ne kadar gerçeğiz? Arayış içindeyiz ama neyi aradığımızı bilmiyoruz. Kendimizi arıyoruz. Hayatın içinde kaybolmuş kendi özümüzü arıyoruz aslında. Acılarımız bundan, isyanımız ve anlayamayışlarımız bundan. Sahte davranışlar ve maskeler ardında ruhsal tekamülümüz sürüyor. Tümden böyle olmasa da bir denge halinde bu yapmacık egolarla hayat yürüyor. Sıkıntı ve acılarsa en parlak öğretmenimiz. Tevazü, sabır ve sevgi; hayatımızın özü bu değil mi? Çalışırken veya değil bu kavramlar bizim yoldaşımız, yol göstericimiz olmalı. Saygıyı da yine bunların yanına koyalım. Ha keza iyi niyeti. Dinler de zaten bunları öğretmez mi? Ya da çoğu insanın haberinin olmadığı Bilgi Kitabı. Kuran okuduysanız ve hala arayışlarınız sürmekteyse ya da dindar birisi de olsanız mutlaka okunması gereken bir kitaptır Bilgi Kitabı'mız. İnançsız insanlar da elbette okuyabilir ve okumalıdır da. Kardeşiniz olarak bunu paylaşmak insanlık görevimdir. Belki bir kişi daha mutlu yarınlara uzanır, kimbilir!

08/02/13

08 Şubat 2013 2-3 dakika 50 denemesi var.
Yorumlar (1)