Yaşama Dair
Zaman zaman yaşamdan bıkıp, hayıflandığımız olur. 'Aman canım, böyle yaşamaktansa ölmek daha iyidir diye.Hatta bunaldığımız anlarda bile intihar etmeyi bile düşünenlerimiz de olmuştur,duymuşuzdur bile:' Şu adam tüfekle kendini vurdu
, komşu kadın balkondan kendini aşağıya attı ya da genç kız bir kutu hap içti! gibi.
Bugün, yaşama dair bir şeyler karalayıp, siz dostlarımla paylaşmak istedim.Has bel kader elbette benim de kendime göre,yaşam üzerine az da olsa değerlendirmelerim olacaktır.
Bazı insanlara, yaşamı böyle çekilmez kılan nedir?Hep düşünmüşümdür.Hiç bir şeyin kolayı yok ki.Hep zor,alın teri dökülerek elde edilen şeylerin değeri,daha kalıcı ve kıymetli olmakta..Yani yaşama sıkı sıkı sarılabilmek için bazı zorluklardan geçmek lazım bence.Ağzımızdaki lokmayı çiğnemden yutarsak ne olur?Midemize oturur,rahatsız oluruz.Yaşam da böyle.Kolayına kaçanların,alın teri dökmeden kazanmaya çalışanların sonu ne yazık ki,hüsran.
Burada soyut şeyler yazarak edebiyat yapmaya çalışmayacağım. Hissettiklerimi değil gördüklerimi yazacağım. Tabi ki;yaşamın içinden...
Bazı zamanlar kendime de çok kızdığım olmuştur. Neden mi?Yaşım elliyi aştı.'Artık oturup masal yazmanın zamanı geldi 'diye düşünmüşümdür, pasifsize olmayı tercih ettiğim anlarda...
'Yatan aslandan, gezen tilki daha yeğdir' diye bir atasözü var ya.Çok severim bu atasözünü.Zaten sürekli dışarıda insanlarla iç içeyim.İletişim halindeyim.Öyle pozitif insanlarla karşılaşmaktayım ki;işte o zaman kendimi tekrar sorguluyorum:'Kendine gel!Yaşama sarıl!
Geçenlerde Dikimevi tarafında kaldırımda yürüyorum. Yerde iki bacağı da olmayan bir insan gözlerime takıldı.Adamcağız,bir şeyler yemek için ellerini yıkamaya çalışıyordu.Yaşama karşı barışıktı.Hayat doluydu.Yürüyemiyordu ama elleri onu istediği yöne çekip çevirebiliyordu.Kendi kendime:
- Kendine gel Ayhan! Yolda yürümeye bazen gocunuyorsun,bak şu adamın haline,elleriyle sürünerek yürüyor ama gözlerinde yaşama dair ışık var!
Bu sabah eşimle birlikte rutin yürüyüşlerimizde; iki farklı insanla karşılaştım.Nasıl bir tip mi?Öyle obez falan değil,ya da basen kısımları sağa sola yuvarlanan hanımlar da değil.
Arkamdan gelip yanımdan hızlıca geçen kişiye gözlerim takıldı. Adamcağızın iki kolu da protezli. Kollar sallanıyor.Yürüyüşü o denli sertti ki,hayret ettim.Yarıştan kopmak istemeyen hali,beni çok etkiledi.Hızımı artırsam da yetişemedim,arkasından bakakaldım!
Diğer farklı insanın hali ise önceki kolsuz adamdan daha da düşündürücüydü! Adamcağızın iki gözü de görmüyor!Elindeki asasıyla yürüyüş parkurunda yürümeye çalışıyordu.O da tek başına kimseden yardım almadan yaşama tutunmaya çalışıyordu.
Eee,işte böyle!...Bazen bakıyorum da;çevremde öyle kapris yapan insanlar var ki;hep ben diye ön plana çıkıp egolarını tatmin peşinde koşan zavallılar...Bu insanların,yaşamdan ne beklentileri olabilir ki? Ya da yaşamla ne derece barışıktırlar. Hiç zor olanı başardılar mı bu zamane dek? Hep etraftan pohpohlanmak istemeleri,onların yaşama dair ne kadar anlamız ve boş gözlerle baktıklarının bir işareti değil mi?
Yaşamak öyle kolay değil! Yaşayacaksan adam gibi, onurlu yaşayacaksın.En ufak bir rüzgarda yıkılmayacaksın!Çok çalışacaksın, gerekirse çok çile çekeceksin ama umutsuz olmayacaksın.Her zaman kendinden aşağıdakilerle kendini kıyaslama yapacaksın. Onlardan öyle ders alınacak şeyler var ki; eğer kaprisli değilsen çok şeyler kazanırsın ve yaşama sıkı sıkı sarılır, pozitif olursun.İşte o zaman çok farklı bir insan olarak yaşama tekrar dönersin...
İyi pazarlar...
Tam bir tecrübe paylaşımıydı Ayhan Bey. Deneme ve Öyküler pek rağbet görmüyor bu sitede. Ama çok şey kaçırıyorlar. Yazınızı okuduktan sonra bunu daha iyi anladım. Selam ve sevgilerimle.
Yaşama dair, güzel örneklerle güzel bir anlatım olmuş kutlarım Ayhan Bey Sevgi ve Saygılarımla..