Yavru Vatan
9282 kilometre kare yüz ölçümü ile Akdeniz’in en büyük adası!
Tarih 20 Temmuz 1974
Kara parçamızdan uzakta, her ne kadar kültürümüzü, ananelerimizi çok sahiplenmemiş olsalar bile, bizim bir parçamız olduğunu nihayet hatırlamıştık.
Onlar da Türk toplumunun değişmez parçalarıydı! Ve bu asla değişmeyecekti!
Adı Yavru Vatandı!
Bunu değiştirmeye çalışanlar vardı!
1964 yılında işe gittikleri otobüsle ortadan kaybolan 11 Kıbrıslı Türk’ün, Rumlar tarafından kaçırıldığı ve kurşuna dizilerek kör bir kuyuya atıldığı ortaya çıktı.
Bundan on üç yıl önce bulunan kemik kalıntılarında ve DNA testlerinde yer alan kurşun izleri de Rum kesimindeki Voroklini köyünde yapılan katliamı ortaya çıkardı!
Türk Hava Kuvvetleri'nin 1964'te Kıbrıs'ta gerçekleştirdiği uyarı uçuşunda uçağı isabet alan ve paraşütle atlaması sonrası Kıbrıs Rum kesiminde esir alınarak şehit edilen Pilot Yüzbaşı Cengiz Topel ilk asker şehidimizdi!
Daha unutmadığımız yüzlerce, binlerce adı bilinen veya bilinmeyen şehit yurttaşımız ve askerimiz var!
Bir büyüğümün hatırası; Urfa 1974 20 Temmuz
Serbest Muhasebeci olarak rızkıma kapı aralamaya çalıştığım dönem. İş hanının merdivenlerini tırmanıp büroma yönelecekken, komşunun çağrısına icabet ederek hanın koridorundaki masaya oturduğumda, Hasan Mutlucan'ın radyolardan taşan gür sesiyle sarsıldım..
Bir fevkaladelik olmalıydı...
"Yine mi darbe yapıldı?" diye soracakken, komşum, "Kıbrıs'a çıkarma yapmışız.." dedi...
Mitinglerdeki bağırtılı çağırtılı çaresizliğimizle şişmiş olan yüreğimden,
"Oohhh!" diye boşalan bir nefesin eşliğinde
"Nihayet.." diyebildim...
Kıbrıs Barış Harekâtını öğrenmem, böyle oldu, diyor anısında.
Yavru Vatan mıydı, üvey evlat mıydı, ben hala kendi içimde tartışırım bu konuyu ama bizim değişmez bir parçamız olduğu konusunda “sabit” fikirliyim!
Son dönemlerde yönetimde yer alanlar tarafından, çatlak sesler çıkıyor olsa da, orası bizim her zaman Yavru Vatanımız olarak kalacaktır!
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti dünya tarafından artık tanınmalıdır, bu böyle olmalıdır!
Fakat bu güne kadar, bu konuyla ilgili çalışmalar ne yazık ki yeterli değildir ve üzerine düşülmemiştir.
Bir ara Avrupa Birliği uğruna, tepsiye koyup sunacağımızı filan sandım, rahmetli Rauf Denktaş’tan, Ecevit’ten, Erbakan’dan utandım!
Harekâtın "üstü örtülmüş" başkomutanı bana göre Necmettin Erbakan'dır ve katkısı olan diğer kimselere de minnettarlığımı ifade ediyorum. Harekât öncesindeki katliam döneminde ve de harekât sırasında şehit olarak can verenlerin tümüne tekrardan rahmetler diliyorum...
Daha nice özgür ve hür 46. yıllar diliyorum!
Günü birinde, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin tüm dünya tarafından tanınması tek dileğim ve arzumdur!
Yukarıda ismini saydığımız devlet yöneticileri nasıl ki üzerine düşen görevi o zor şartlarda yerine getirmişse, günümüzün yöneticileri de bu görevi yerine getirmekle yükümlüdür!
Ayasofya açmak bir kahramanlık değil, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetini tüm dünya tarafından tanınan bir ülke haline getirmek kahramanlıktır'
Yıl 1974 20 Temmuz bir gün öncesi hayaller kuruyordum ertesi gün yani 20 Temmuz da doğum günüm kutlanacaktı ailecek. Ve o mübarek gün Kıbrıs tekrar aslına dönecekti, keşke ben doğum günümü kutlamasam da Kıbrıs'ın tamamı Rum soysuzlarından temizlenseydi... Çok acı katliamlar yaptılar. Savaşın gizli kahramanı bence de Prof. Dr Necmettin Erbakandır, bunlar daha açıklanmadı... Ve her zaman gururdur benim için Kıbrıs'ın kurtuluş günü doğum günümü kutlamak... Şimdi yönetimde ki çatlak seslere de günü gelince cevabını verecektir Kıbrıs Halkı inanıyorum ki... Var olasın kardeşim çok gururlandırdın beni bu yazıyla...
Yüreğine sağlık kardeşim, duygu ve düşüncelerimizi ne güzel ifade etmişsin. Kalemine sağlıklı ve daim olsun. Selamlar
Çok güzeldi...
Kaleminiz hiç susmasın.