Yazarken
Tamam evet yazmak bir ihtayaç.
Konuşmanın olmadığı , konuşulamayan zamanlarda hele karşılıklı iletişimin can çekiştiği şu zamanlarda en önemli bir ihtiyaç.
Yazarken söylenemeyen herşeyi daha iyi duyar kulaklar. Düşünceler derlenir toparlanır yazıya dökerken.
Zormudur yazmak herkez kolay zanneder..Dile kolay geleni ifade edecek en doğru kelimeyi aramak durmak. Bir histir peşine taktıran ama düşmeyen kelimelere. Bilmek adın gibi.
Bir türkü nağmesi belki, bir uzak şehirden rüzgardır. Aniden ateşleyen.. İlhamı körükleyen.O zaman durdurak bilmez kelimeler . Uzun uzadıya birbirini kovalar heceler cümleler...
Yol almadan yolcu bilemez yolunda bekleyeni. Bardak önce dolar sonra taşar.
Duygular harmanlanınca yaşanmışlıklarla birlikte bir bütün halinde karşımıza çıkar. Ayrılınca bendini aşar. Bir parça iken senden çıkar. Onu okuyan herkezin algısıyla değişir gelişir... Her tende ayrı bir nefestir.
Zira yokluyor beni gelip gidip..Kelimeler dolu dolu da dökülmüyor hecelere.
An be an bir durgun bir çoşkulu..Kimi anlamını yitiriyor ben ona yetişmeden.
Hüsrana uğruyor elimde kalan..Çoğalıyor yazıya sığmayan..Önüne bir set çekilmiş ırmak gibi . Su yolunu bulacak elbet. Zaman elimde kalan. Harcamaya değen...