Yazdıkça Daha Özgür Hissediyorum.
Eskiden küfürlü, uygunsuz yazılar hayatta yazamazdım. Sanırım ikinci kitap çıkınca biraz daha kendime güvenim geldi. Biraz Can Yücel hayranıyımdır. Onun küfürlü şiirleri çoktur. Ama o bir erkek. Bayanlara yakışmıyor biliyorum ama gerçekten yaşadıkça ve çevrende gördüklerine çaresiz kaldıkça insan küfür etmek, hatta argo konuşmak, yazmak istiyor. Biraz da kendine güvenle alakalı bir olay. Ya da yaşla. Elli yaşına geldiğim için de olabilir. Aşağıdaki "YÜREĞİNE BİR SOR İSTERSEN" şiirimi ben altı ay önce yazmıştım ama çekinip sayfamda paylaşamamıştım. Ama şimdilerde rahatça paylaşmaya başladım. İlk zamanlar aşk konulu öykü bile yazamazken şimdi çok rahat yazıyorum. Yani diyeceğim, yeni yazmaya başlayan arkadaşlar. Yazdıkça insan açılıyor. Daha rahat ve özgür yazmaya başlıyor. Ama siyasetten bahsetmek istemiyorum. Halkımız onları yöneten kimselerden memnun demek ki. Sürekli onları seçiyor. Onlar mutluysa sorun yok. Asgari ücret düşükmüş, emekli maaşları düşükmüş, her gün gençlerimiz şehit oluyormuş... Halk memnun. "Bunlar normal efendim. Olacak bunlar."diyorlar.
İyi ya! Halkımız memnunsa bizlere laf düşmez. Siyasi yazılar yazıp kendimi halinden memnun insanlar için riske atmak istemiyorum açıkçası. Çocuklarıma da sık sık "Oğlum bırakın, uğraşmayın. Bu halinden memnun insanlar için kendinizi, hayatınızı riske atmayın" diyorum sık sık. Belki onlarda seviyorlardır başkanlarını. Benim şiirimdeki gibi. Hani şiirimde gönül bu akıl sır ermiyor, ota da konuyor boka da demişim ya. Belki onlarında ellerinde değildir başkanlarını sevmek. Sevmeseler hep aynı yöneticiye oy vermezler değil mi ya. Şiirimi tekrar paylaşayım. Dediğim gibi ara sıra küfürlü, argo sözcükler kullanmayı sevmeye başladım. Her zaman ve aşırı değil elbette. Ara sıra.Yine de affınıza sığınırım ama ben böyle yazmayı seviyorum. Sanırım biraz da çaresizlikten kaynaklanıyor. Çaresiz kalıyorsun, elinden bir şey gelmiyor. İşte o zaman küfür edesin, isyan edesin geliyor. Ne yazık ki çok sık çaresizlik duygusunu yaşıyoruz hepimiz. Sevdiklerimizi kaybediyoruz. İstemediğimiz kişilerce yönetiliyoruz, dost bildiklerimizden kazık yiyiyoruz, güvendiğimiz dağlara kar yağıyor...Bazen de yüreğimize söz geçiremiyoruz!
YÜREĞİNE BİR SOR İSTERSEN
Kelebeklerin kanatları ne güzel
Renkleri harika.
Bir gün bir kertenkele görmüştüm,
Onun renklerine de bayıldım.
O çocuğun gözlerinin rengi de
Bir harikaydı.
Aynı kelebeğin ve kertenkelenin
Renkleri misali.
Şırıl şırıl akan akar suların
dinlendiren sesi gibi
Huzur veriyor bazılarının sözleri.
Ama nedendir bilemem,
Bazılarını da görünce moralim
Yerlere seriliyor.
Sevince seviyor insan bazılarını
Ama sevemiyor nedense
Ağzıyla kuş tutsa da bazılarını.
Zorla olmuyor ya,
Yürek bu,
Akıl sır ermiyor.
Yüreğe söz geçmiyor.
Derler ya,
Bazen boka da konuyor.