Yazmak Üzerine
Sürekli hastalığını anlatmamalısın. İnsanları bıktırırsın. Güzel şeylerden, sevgiden, aşktan, barıştan bahsetmelisin.
🌸Dün akşam haberleri izlerken, dehşet içinde kaldın. Ama bunları anlatma insanlara. Güzel olayları anlat. Mesela lapa lapa yağan karın güzelliğini anlat. Ama Türkiye'de kar yağdığı için madur olanları, trafik kazalarını yazma. Güzel konulardan bahsetmelisin.
🌻Sürekli engelli kardeşinden bahsedip, duygu sömürüsü yapma. Bakacaksın kardeşine. Senin görevin ona bakmak. Şikayet edip durma. Okuyucularını bıktırmamalısın.
🌷Arkadaşlarınla aranda geçen ufak tefek olayları yazma. Dedikodu, küçük, basit insanların işidir.
🎄Yılbaşı kutlamasından bahsetme. Müslüman yılbaşı kutlamaz. Gavur işi yılbaşı kutlamak.
🌻Sürekli yoksulluktan, parasızlıktan bahsetme. "Param yok" deme. Yoksulları kimse sevmez. Sürekli yoksulluktan bahsedip insanları bıktırmamalısın.
🌺Gezdiğin yerleri anlat. Yaşadığın şehrin güzelliklerini anlat. "İstanbul'da insanlar parasızlıktan, kendi semtlerinden bile çıkamıyorlar" diye yazmışsın. Bir daha yazma. İstanbul'un güzelliklerini anlat.
💕Ara ara annenden, babandan da şikayet ediyorsun. Şikayet etmeyi bırak. Ölmüş gitmişler. Ölülerin arkasından kötü konuşulmaz. İyi ve güzel olayları anlat.
🌻Sürekli ev işlerinden şikayet ediyorsun. Yeter artık. Senden başka hiçbir yazar böyle şeyler yazmıyor. Evini ballandıra ballandıra anlatmalısın.
🎄Okuduğun bir kitapta, tecavüz, küçük yaşta evlendirilen kız çocuklarını anlatan bir öykü vardı. Bağımlı olanları anlatan yazılar okudun. Bence şimdi onları da yazma. Biraz iç açıcı konulara değin canım benim.
🌻Yemen'de, Afrika'daki aç insanlar için ne yapabilirsin. Senin elinden bir şey gelmez. Arakan'daki müslümanlar, Uygur Türkleri... senin elinden gelen bir şey yok. Okuyucunu sıkma.
Yok usta olmaz böyle. Senden yazar falan filan olmaz! Bırak şu kalemi. Daha fazla zorlama kendini!
Çocukken polyanna ile büyüdük toz pembe masallar gibi sevinirdik mutlu mesut okurken
Şimdi mutlu olunacak ne tek bir satır ne bir haber ne de fikir var
sadece derin endişe ile uyanıyoruz sabahları
yazmakla yazmamak arası kalmanız son derece normal Sıdıka hanım😙
Kutlarım👑
Bir insan yazamaya karar verdiyse her şeyden önce bir sorumluluk aldığının bilincinde olmalıdır. Bir yazar yazarken hem kendini aşara hem de yazdıkları ile içinde bulunduğu topluma karınca kararınca yön vermeye çalışır. Böyle bir lüksü yoktur yazarın ''Onu yaz bunu yazma hep iyi şeylerden bahset.'' diye. Böyle düşünecek olursa en baştan kaybeder. Geçmiş zamanların totaliter rejimlerinde, yazarlar haksızlıklara karşı hep dik durmasını bilmişler acı çekmişler, ceza evine girmişler hatta ve hatta öldürülmüşlerdir, ancak yine de duruşlarından bir milim tavizler vermemişlerdir. Nazım Hikmet, Aziz Nesin, yıllarca hapis yatmış, Pablo Neruda yine işkence görmüş ceza evi görmüş, Federico Garcia Lorca öldürülmüştür. Bunlar bazı küçük örneklerdir. Bunlar gibi daha niceleri vardır örneklendirilecek... Bu gün çeşitli platformlarda insanlar yazdıklarını paylaşıyorlar. Bunların bir kısmı kayda değer olmak ile birlikte, bir çoğu da işe yaramaz laf olsun diye paylaşılmış şeyler. Unutmayalım ki tarih içinde bunların bir değerinin olup olmadığı ortaya çıkar. Geleceğe kalacak olan yazarları o ülke vatandaşları ile birlikte herkes okuyacak, diğerleri unutulacaktır. Güzel bir yazı özetle, kutlarım...👍👍👍