Yeniden Doğuşun Yeni Adı Van

Bir yerlerde hiç tereddütsüz sayılırken aldığımız her nefes, her sabah yeni bir hayata gözlerimizi açıyor ve her akşam açtığımız bu gözleri yeniden kapatıyoruz. Ömür denilen yolda ağır aksak yürürken bizler hiç ummadığımız anlarda, mekânlarda; ummadığımız olayların içinde buluyoruz bir an kendimizi, tıpkı Van insanının geçtiğimiz sene Ekim ve Kasım aylarında peş peşe yaşadığı o büyük felaket gibi...



Van'da yaşanan deprem sonucu, üzülerek söylüyorum ki onlarca insanımız hayatını kaybetmiş ve yüzlercesi yaralı olarak kayıtlara geçmişti. Ve bu deprem yazık ki sadece binaları değil Türk insanını derinden sarstı. İnsan olmanın bir gereği olan 'yardımlaşmak' olgusu bir kez daha güçlendi ki depremden geriye kalan tek onumlu sonuç da bu oldu. Düzenlenen yardım kampanyaları, televizyon programları, konserler Van'ın kanayan yarasına bir nebze de olsa tampon görevi yaptı. Günlerce gazete manşetleri, ana haberler, köşe yazıları Van depremi sonucu oluşan maddi ve manevi sorunları yansıttı. Bunlar Van insanının yıkılan temelini daha sağlam atması için büyük gayretler oldu. Peki, tüm bunlar baştan aşağıya zedelenmiş Van'ı tekrar toparlamaya yetti mi? Tabi ki hayır... Bunu büyük bir onurla söylüyorum ki Van insanının birbirlerine karşı olan büyük bağımlılığıydı Van'ı yaralarına asıl yara bandı olan. .




Bazı insanımız coğrafya kitaplarından en büyük gölü barındırmasıyla tanıyordu Van'ı. Bazısı dünyada eşi benzeri olmayan göz yapısına sahip meşhur kedileriyle... Bazısı Türkiye'nin en uzun caddesi İskele Caddesiyle tanıdı. Bazısı sadece 'Van' diye bir il olduğunu biliyordu, bazısı bunu dahi bilmiyordu. Sonra bir şey oldu. Ve o bazıları diyerek bahsettiğim insanlar toplandı Türk Milleti oldu, Van'ı dört koldan sardı... Van halkı bu çabaları boşa çıkarmadı, el üstünde tuttu. Yeniden toparlanmaya başladı vakit kaybetmeden. Kimi cebine giren beş kuruşun üç kuruşunu verdi memleketini yaşanan sarsıntının izlerinden kurtarmak için, kimisi hiçbir şey talep etmeden günlerce yeniden inşa edilen binaların yapımında çalıştı. Tek gayeleri her şeyi geride bırakıp yeni baştan bir Van yazmaktı tarihe... Depremin üstünden hemen hemen bir senenin geçtiği şu günlerde Güneş her sabah Van'da doğmaktan mutluluk duyuyor ve umutları yeşertiyor... Yedisinden tutunda yetmişine kadar her kesim yeşeren umutlarıyla bir başka uyanıyor ve 'Bugün ne yapabilirimin?' hesabıyla oturuyor kahvaltısına... Van halkı bir an tereddüt etmeden yeniden doğuşun yeni adını yazıyor. Van yeniden doğuyor...




Yaşadığımız, yaşıyor olduğumuz ve yaşayacaklarımız kadar insanız aslında. Hiç tanımasak da birbirimizi yürüdüğümüz yollar aynı, içtiğimiz çay, evimize getirdiğimiz ekmek dahi aynı. Ne eksiğiz, ne de fazla... Olduğumuz kadarız... Tek değiliz nefes alırken, çoğuluz... Hiç görmesem de hissettiğim Van halkının yeniden ayağa kalkmasıydı bu duyguları bana yaşatan... Selam olsun...



Yeniden doğusun yeni adı Van'a büyük bir onurla,


Vesselam...

Eylül /2012

25 Temmuz 2014 3-4 dakika 27 denemesi var.
Beğenenler (1)
Yorumlar (1)
  • 10 yıl önce

    Bu Türkiye Coğrafyası hepimizin ve güzellikler de sıkıntılarda paylaşınca birileri ile daha bir anlam kazanıyor. Van depremi yüreğimizi derinden sarsmış olsa da, evlerimiz yıkılsa da gönül köprülerimiz yıkılmamıştır. Güzel bir yazı kutlarım seni Cemre Şeyma Kapu...👍