Yenilenmek

/...Yenmenin gereğidir yenilenmek... /

Her dakikamızın,her saatimizin,her günümüzün,kısacası her an'ımızın yenilendiğinin şükründe miyiz? Ya da farkında mıyız?Her nefesimizin,soluğumuzun bir kez daha yenilendiğinin...alyuvar,akyuvar ve tüm hücrelerimizin an be an yenilendiğinin,güneşin,ayın günün,gecenin bir kez daha yenilendiğinin...Buna bağlı olarak mevsimlerin,toprağın,havanın, yağmurun, suyun yenilendiğinin farkında olmalıyız...

Bizleri kusursuz yaratan Rabbim, her şeyimizi ama her şeyimizi milim şaşmadan her daim yenilemektedir. Evet, beden denen bize aitmiş gibi görünen o canlı, kendini devamlı yenilerken sen kendine ait o canlıya ne kadar uyum sağlıyorsun hiç düşündün mü? Aslında yaşlanırken bile yenileniyoruz? Yenilenmenin, yenilmez gücü olan Allah'u Teala'ya (C.C) inananlardan mıyız? İnanıyor gibi görünenlerden mi? Ya da hepten inkar edenlerden mi? Rabbim son ikisinden bizi korusun...Amin


Yenilenmek ,her anlamda gereklilik arz etmektedir. Salise salise yenilenen zamana ayak uydurmak zorundayız.Vaktimizi iyi değerlendirip her bir yenilikle yeniden meşgul olmalıyız.Eskiye fazla takılmadan,onun içinde debelenmeden yenilenmeliyiz.Peki insan nasıl yenilemeli kendini?

Önce şunu bir kendimize inandıralım. Sonra, sorumuza cevap bulmaya devam ederiz.


"Her yaşadığımız gün, son gün gibi algılansa bile, bu tekrarlanabilir bir şey değildir; bu, döngüsel bir olay değildir. Döngüsel olduğu kabul edilse bile, her döngü kendi heyeti içinde bir yenilenmedir.Tekrar değildir." der büyükler.




Peygamber Efendimizin buyurduğu üzere "İki günü birbirine eşit olan aldanmıştır" hadisi şerifi yenilenmeyi öğütlemiyor mu? Yenilenin, dün yaptıklarınızı daha da artırın bugüne girmişken...İyilikte birbirinizle yarışın,güzellikler sunun etrafınıza...Gülümseyin,yetim başı okşayın,fakir fukara doyurun,komşunuza selam verin,gidin gelin demiyor mu? Peki bunlar yenilenme değil de nedir? Gün boyunca evinizde oturup kendinizle cebelleşmeyin,uğraşın güzellikler üretin demiyor mu? Sıla'i Rahim yapın demiyor mu? Sıla'i Rahim "Akraba ziyareti" anlamındadır.



Sıla'i Rahimin önemi toplumu oluşturan dinamizmin temelidir. Akrabalık bağları kopmuş toplumlar yıkılmaya mahkumdur. Neden? "Akrabasına yardım etmeyen, başkasına yardım edemez" önermesi çıkar ortaya da ondan...Akrabalık aileden başlar,anne-baba,amca-dayı,hala-teyze,dünür ve çocukları olarak dalga dalga büyür.Bu büyüklüğün halkalarını koparmadan yaşamalıyız.Buna mecburuz.Yoksa birileri bizi ham yapar...Sonradan içimize atılmış nifak tohumlarına benzer sözler vardır; günlük kullandığımız. Konumuzla alakalı olanı da şudur; "Akrabanın yaptığını akrep yapmaz" diye. Bu söz o kadar yıkıcı ki...Akrabamız bize gidip gelmiyorsa biz gidip gelelim. O bize kızmışsa biz ona gülelim. Giderken bir hediye götürelim. Göreceksiniz ki,hiç bir şey yapmasa bile en azından bir daha size kötülük yapmaya ar edecektir. Zamanla da buzlar eriyecektir.Aksini yaparsak toplum olarak kaybederiz.



Yeni müslüman olmuş bir sahabi Peygamber Efendimize sorar;

-Ya Resulallah; Cehennemden uzaklaşıp,cennete yakınlaşmam için ne yapmalıyım?

İki Cihan Güneşi Efendimiz, orada bulunan tüm ashaba dönerek; bu güzel soruya şöyle cevap verir.

-Bu dediğinin olması için;

*Allah'a tam inan,
*Dosdoğru namaz kıl,
*Zekatını devamlı ver,
*Sıla'i Rahim'i daima yap...

Soruyu soran Sahabe, aldığı cevap sonrası yenilenmiş bir vaziyette kalkıp gitmiştir.

Saygıdeğer dostlar,şimdi bu soruyu biz sormuş gibi yapalım ve yenilenelim...

İşte o zaman,gerçekten zamanımızın yenilendiğinin ve değerlendiğinin farkına varacağız...


/...Yenmekten kasıt, yenilenmemize engel olan şeytan ve nefsi yenmektir.../


Çünkü, "asıl ve büyük cihat" budur...

01 Haziran 2012 3-4 dakika 54 denemesi var.
Beğenenler (1)
Yorumlar