Yine Aylardan Kasım
Yine ayrılığın yıl dönümü ...
Yıllar geçti gidişinin ardından ama ben hiç unutmadım seni .
Kasım'dı ve gidişin daha soğuktu Kasım'dan. Hâlâ dün gibi aklımda. Bir çığlıktı kopan sanki bağrımdan . Nasıl da üşümüştü yüreğim. O günden beri sevmez oldum bu mevsimi. O da beni sevmedi ki senden sonra bir acı daha bıraktı bana en hasından..
Ne çok ağlamıştım peşin sıra. Gözyaşlarım bile yanmıştı içime düşen acının bağırmasından. Öylesine yorulmuştu ki gözlerim bir hastane odasındaydım kirpiğimi araladığımda. Ve kararmıştı dünya. Bu yüzden bakışımda derin bir siyahlık kaldı benim o günden beri...
İnanmak çok zor geldi ilk aylarda... Belki de veda etmeden gittiğin için uzunca bir zaman dönmeni bekledim için için. Sanki kapı aralanacak ve içeri girecekmişsin gibi
-Of çok soğuk dışarısı, atın sobaya bir odun daha-
diyecekmişsin gibi...
Yine kış yaklaştı, sahi üşüyor musun oralarda ?
Dedim ya inanmak çok zor geldi ilk aylarda. Her gece rüyalarımdaydın takım elbiseli. Rüzgarda dağılan dalgalı saçların ve gözlerin vardı hüzün rengi...
Çok erkendi gidişin be çok erkendi. Uçurumlar açtı ruhumda. Ölüm kadar yalnız kaldım yalnızlığımda...
Yine ayrılığın yıl dönümü...
Albümleri araladım ve maziden bir iz aradım. Baktım da hiç fotoğrafımız yok yan yana ... Ne kadar acı değil mi ? Hiç yaşamamışız birlikte sanki. Senden tek hatıra, sandığımda duran bir çift çorap desem inanmazsın belki. Yıllardır saklıyorum kaybolmasınlar diye büyük bir itinayla ...
Seninle en güzel anım ise bir gömleğin karelerinde saklı kaldı canımın içi. Hani günlerce sırtından çıkarmadığın. Sana aldığım ilk ve son hediye... Ha bir de kibrit kutusunda ellerim titreyerek verdiğim dört kez katlanmış bir kağıtta yazılı şiirim vardı. İlk yazdığım şiir de sanaymış demek ki şimdi fark ettim de.... Belki de bu yüzden kalemimin hüzün kokuyor hep bir yanı ... Ama bu sefer yazdığım şiir değil bir ağrının denemesi ve senle dolu hikayesi.
Daha 13 gün var neden erken yazıldı diye sorma bu satırlar. Canımı acıttı sana benzeyen bir adamın kızıyla sarılmış resmi ... Biz hiç öyle sarılamadık seninle. O yüzden bu sefer erken yazmak geldi içimden.
Üzülme yazdığımdan daha çok okuyorum ben sana. Her gece üç İhlas bir Fatiha sürüyorum toprağına... Gittiğin diyarda rahat uyu rahat uyan sonsuzluğa..
Sen bırakıp gitsen de beni ben hiç gitmedim senden baba... Mezar yoksulluğu taşımasın ruhun diye...
''Öldü demeye dilim varmıyor hâlâ ... Gitti diyorum zamansızca ve zamanı durdurdu 44 yaşında...''
13 kasım anısına...
Bir baba ile kızı arasında ki duygu yoğunluğu çok özeldir. Anlayabiliyorum bu duygusallığı. Çok genç de bir yaşta dünyadan ayrılması her zaman etkiler derinden çocukları. Hüzünlü bir yazı olmuş Arzu. Ne diyelim Allah rahmet eylesin. Ne mutlu ki evlatları onu unutmuyor ahde vefa gösteriyor...👍😅
Hiç bir şiirime ya da yazıma aldığım ödül beni bu kadar mutlu edemezdi ..Çok teşekkür ediyorum Şiirkolik Ailesine .. Benim için manevi değeri çok büyük ..
/ Tebrik ederim Arzu şairim...👍
evlat yüreği ve baba aşkı hüzünlüydünüz...
ahhh..benimde acım da çok taze..gözlerimde yaşlarla okudum.
Allah nurlar içinde yatırsın..metanet en çok yakışandır bize.
kutlarım yürek sesinizi ve günün seçkisini .👍👍👍
sevgiler