Yine sen sus yüreğim
Hayat bu..
Yoluna onlarca eğriler çıkar
Ve tutar seni yanlışlarına çekmeye kalkar..
Zırh gibi büründüğün sadakatin hatrına susarsın..
Susmak anlayana en büyük cevaptır der içinde biriken öfkene sessizliği aşılarsın..
Gözyaşlarına çare olamasanda yanı başında ki canının parçasının,
Sırf üzülmesin diye ketumlaştıkça ağırlaşan koca bir taş yutarsın..
Ve susarsın..
Gerçekliğe susar yanıbaşındakiler..
Saygıya susarlar,
Sevgini dahi kullanmaya çalışanlara en büyük cevap dercesine,,
Susarsın..
Ama o anlar mı susmaktan ??
Susmak anlayana en asil cevaptır ya hani
Asaleti yalnızca sende gördüğünde anlayanlar nereden bilsin...
Mazide teselli bulmaya çalışırsın bir zaman..
Yaşanmışlıkların hatrını koyarsın terazinin kefesine
Acılar hep ağır basar da gözlerin görmemecesine doludur aslında..
Gönlünde kalan son sermayeyi de değmeyeceklere harcarsın bazen..
Susmaya bile halin kalmadığında dahi
İçince çırpınan onca nankörlüğü bile görmezden gelircesine sımsıkı sarılırsın da
Yine anlamaz gözlerini hırs bürüyen akbabalar..
Minik bir serçe için gözyaşı ne demektir yine anlamazlar..
Sesin bulanıklaşır dudaklarda,
Duvarlardan çarpar tekrar o utanmaz sureti..
Yırtıpta atamazsın tüm hatıraları
Bir yerlerde bekler durur hala ömrüne miyad edindiğin sadakatin..
Hani susuşlarda ne ölümler gizlidir bilirsin ya
Sen içinde oluşan mezarlığına bakarak gülümsersin..
Ve konuşur içinin en içi...
Sen asla doğru bildiğinden şaşma..
Bazen yanlışlar çevirirse etrafını onlara da aldanma..
Gün gelir menfaat uğruna can bildiklerin sırt çevirirlerse sakın ağlama..
Tüm doğrularını bileni asla benliğinden çıkarma..
O'nu asla unutma..
...