Yol
Bavulu toplayıp hararetli konuşmalar arasında kapıyı vurup gitti. Gazetelerde bir kaç gün sonra ayrılık haberleri, magazin programlarında dolanıp durdu. Hiçbir şeye aldırış etmeden seni bana çıkaran yolları, tekrar gezdim. Sevme beni diye anlattığın hikayeleri, dinlediğin şarkıları, yediğin yemekleri tattım. Bağlanma mı diye sorsan o da değil. Bilmiyorum başka bir psikolojide, saygı kırıp dökmeden terk etmek galiba .Herkes uyurken uyanık kalmak, geceleri örterken üstleri doya doya bakabilmek, yanımdayken bile özlemekti benimki yanılmışım. Çok şey var anlatılacak; bir sen anlarsın dediğinde gülüşlerine aldanmıştım. Benim hayallerimi yıkmana ne gerek vardı ? Aldatmış, idare etmiş, anlamamışım kızmıyorum bile kendime gözlerimin önüne inen bu denli perde göstermemiş hiçbir şeyi bana. Bugün bir hafta oldu hala dönen haberleri, aynı karedeki fotoğrafları servis edenleri aradım. Yorgunum, küçük bir şehirde yalnız yaşıyorum artık bunlar son bulsun, herkes yolunda mutlu dedim bitti. Telefonlarım kapalı, sosyal medyamda kendimden başka kimse yok, kabuğuna çekilmiş bir hayat istedim kalabalıklar arasından, geleceğe, kimlik yarışından uzak, kendimi tanımak, kendimi sana adamak, sevmek istedim izin bile vermeden gittin. Uzun zamandır üşümedim bu kadar, hissetmedim yalnızlığı önüme baktım .Aşk mevsimi bitti, güz başladı baharda.. Yeniden bir yola çıkıyorum şimdi, hikayede kimse kimseyi sevmeden, kuşlara sorup hiç durmadan göçebe bir şarkıdan, tam da şuradan…